Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19888 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 972 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 11/07/2013NUMARASI : 2009/405-2013/371Taraflar arasında görülen davada Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/07/2013 tarih ve 2009/405-2013/371 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 16.12.2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. U.. N.. ile davalı vekili Av. D.. G... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı Aksigorta A.Ş.’nin acentesi olduğunu, davalıya inşaat risk ve işveren mali sorumluluk gibi bir çok alanda sigorta poliçesi düzenlediğini, bu poliçelere ilişkin davalı tarafından prim borcunun ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan takibe davalının haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptalini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, zamanaşımı defi ile birlikte, müvekkilinin prim borcu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki ilişkinin sigorta tazminatından kaynaklı bir alacak olmayıp, sözleşmeden kaynaklanan alacak davası olması nedeniyle zamanaşımı süresinin geçmediği, davalının davacıya 53.774,15 TL prim borcunun olduğu, icra takibinden önce davalının temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz istenemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın 53.774,15 TL asıl alacak için iptaline ve %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava, sigorta sözleşmesine dayalı prim alacağının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Kural olarak, sigorta sözleşmelerinde belirlenen primin alacaklısı rizikoya teminat veren sigorta şirketidir. Ancak acente tarafından prim borçlusundan sigorta prim bedelinin talep edilebilmesi için, sigorta şirketi tarafından acenteye verilmiş prim tahsil etme yetkisinin bulunması gerekmekte olup, bu halde bile acentenin kendi adına olmayıp acentesi bulunduğu şirkete izafeten prim tahsilini talep etmesi gerekmektedir. Bununla birlikte sigorta şirketinin prim alacağını acenteye temlik etmesi veya acente tarafından prim borcunun sigorta şirketine ödenmiş olması halinde de acente tarafından prim tahsil talep etme hakkı mevcuttur. Somut olayda, davacı tarafından acente sıfatıyla davalıya ait inşaatlar için inşaat all risk sigorta poliçeleri düzenlenmiş ve bu poliçelerden dolayı prim alacağının tahsili için davalı hakkında icra takibi başlatılmış ise de, mahkemece, davacı acentenin davaya konu poliçelerden dolayı prim alacağını talep edebilme yetkisinin bulunup bulunmadığı değerlendirilmemiştir.Bu itibarla, mahkemece, yukarıda yazılı açıklamalar doğrultusunda davacı acentenin prim alacağının tahsili için takip yapma ve iş bu davayı açma yetkisinin bulunup bulunmadığı, buna göre davacı acentenin prim alacağını kendi adına mı, yoksa bağlı olduğu sigorta şirketi adına mı talep ettiği belirlenerek zamanaşımı definin de buna göre değerlendirilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.