MAHKEMESİ : İSTANBUL (KAPATILAN) 50. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 03/04/2014NUMARASI : 2012/110-2014/96Taraflar arasında görülen davada İstanbul (Kapatılan) 50. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/04/2014 tarih ve 2012/110-2014/96 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin müşterisine ait malların İstanbul-Afganistan hava yolu ile taşınması hususunda davalı ile anlaşıldığını, davalının malları Mezar-ı Şerif'e kadar götürmesi gerekirken Kabil'de bıraktığını, müvekkilinin de Kabil'den Mezar-ı Şerif taşımasını başka bir firma ile gerçekleştirdiğini, bunun için dava dışı taşımacıya 15.331,40 USD (27.553,59 TL) ödendiğini, bu bedelin rücuen tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibine haksız ve yersiz itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin sadece Kabil'e kadar olan taşımayı üstlendiğini, davacının gerekirse Mezar-ı Şerif'e olan taşımayı gerçekleştireceğini belirttiğini, ancak gümrüklerde bir sıkıntı yaşanmaması için davacının isteği doğrultusunda konişmentoda teslim yerinin Mezar-ı Şerif olarak gösterildiğini, navlun ücretinin Kabil'e kadar alındığını, hiç bir hava yolu firmasının İstanbul'dan Mezar-ı Şerif'e sefer yapmadığını, istenen miktarın iddia edilen taşıma için fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi ek raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafça sunulan ve ibraz edildiği resmi kurumlardan alınan orjinal konşimento suretlerine göre davalının taşımayı İstanbul - Kabil arası için üstlendiği, bu nedenle Kabil - Mezar-ı Şerif arası taşımaya ilişkin sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, hava yolu taşımasının eksik yapıldığı, bu nedenle fazladan navlun ücreti ödendiği iddiasına dayalı fazla navlun alacağının tahsili istemine ilişkin olup mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse de, davacı vekili ek bilirkişi raporuna itirazlarında "Konişmentoların yanlış yorumlandığını, konişmento üzerindeki "To" ibaresinin, eğer uçuş aktarmalı ise aktarma noktasının yazılacağı haneyi gösterdiğini, aktarmalı değil ise "To" ve "Airport of Destination" hanesinde görünen varış yerinin aynı nokta olduğunu, davalının sunmuş olduğu konşimentoda da "To" kısmında "Kabil", "Airport of Destination" kısmında ise "Mazaresharif" yazmasının, malın aktarmalı olarak Mezarı Şerife gideceği anlamına geldiğini, buna rağmen davalının taşımanın sadece Kabil'e kadar olan kısmını ifa ettiğini" ileri sürmüş, mahkemece, bir ek rapor daha alınmışsa da davalının yukarıda belirtilen itirazları hakkında bir görüş bildirilmediği gibi bu itirazlar gerekçeli kararda da değerlendirilmemiştir. Bu itibarla, davalı tarafından sunulan konişmentoların tercümesinin yapılarak davacının bu itirazlarının değerlendirildiği rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.