Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19775 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15217 - Esas Yıl 2013





YY A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : UŞAK 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 28/06/2013NUMARASI : 2013/171-2013/171 D. İŞİHTİYATİ HACİZ İSTEYENUşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28.06.2013 tarih ve 2013/171-2013/171 D. İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Fatma Serap İmamgiller tarafından düzenlenen rapor dinlendikten, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkili bankanın aleyhine ihtiyati haciz istenen şirkete kredi sözleşmesine dayalı olarak kredi kullandırdığını, Ekrem Türker'in ise kredi sözleşmesini kefil olarak imzaladığı, kullanılan kredinin hesap kat ihtarnamesi çekilmesine rağmen geri ödenmediğini, alacağın tehlikeye girdiğini ileri sürerek, aleyhine ihtiyati haciz istenenlerin taşınır, taşınmaz mallarıyla üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, kat ihtarnamesinde kefilin Cumhuriyet Mahallesi'ndeki adresi belli olduğu halde, kefil adına sadece asıl alacaklının aynı adresine tebligat çıkartıldığı ve bu adrese gönderilen tebligatın bila tebliğ iade edildiği, ihtarnamenin kefilin diğer adresine tebliğ edilmediği gerekçesiyle; Ekrem Türker yönünden ihtiyati haciz şartları oluşmadığından talebin reddine, asıl borçlu şirket yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulü ile 142.067,07 TL ile sınırlı olmak üzere menkul ve gayrimenkul mal varlıkları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.Kararı, ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir.Talep, genel kredi sözleşmesine dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere mahkemece kredi sözleşmesini müteselsil kefil olarak imzalayan Ekrem Türker yönünden ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen genel kredi ve teminat sözleşmesinin “Yasal İkametgahlar ve Deliller” başlıklı 13.2. maddesinde “taraflar, işbu sözleşmede yer alan hususların yerine getirilmesi ve gerekli tebligatın yapılabilmesi için bu sözleşmenin ilgili maddelerinde yazılı Türkiye içindeki adreslerini İİK 21. maddesi ve 148/a maddesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla kanuni ikametgahları kabul ettiklerini, belirtilen yerde adres yazılmaması halinde, Ticaret Sicil dosyalarındaki son adreslerinin veya banka tarafından son olarak hesap özeti gönderilen adreslerinin muhtarlıkta kayıtları bulunmasa bile yasal ikametgahları olduğunu; bu adreslere gönderilecek tebligatların kendilerine yapılmış sayılacağını; bu bözleşmenin banka dışında kalan tarafları ileride diğer bir kanuni ikametgah belirlemeleri halinde, bu yeni adresi derhal noter aracılığıyla, taahhütlü olarak, telgrafla veya güvenli elektronik imza ile bankaya bildirmeyi, bildirmedikleri takdirde bu sözleşmede yazılı adreslerine gönderilecek her türlü tebligatın bu adreslere ulaştığı tarihte kendilerine tebliğ edilmiş sayılacağını kabul ve taahhüt ederler.” hükmüne yer verilmiş; İcra İflas Kanunu'nun 68/b maddesinde, “Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır.” hükmü düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta, müteselsil kefil Ekrem Türker'in kredi sözleşmesinde bildirdiği adresine çıkartılan hesap kat ihtarnamesine ilişkin tebligatın iade edildiği; bununla birlikte temyiz dilekçesine ekli evraklardan kefilin bankaca belirtilen ve kat ihtarında yazılan diğer adreslerine çıkartılan tebligatların da iade edildiği anlaşılmaktadır. Bu suretle; belirtilen yasal düzenleme ile kredi sözleşmesi hükümleri nazara alınarak, kefil adına çıkartılan hesap kat ihtarının tebliğ edilmiş sayılacağı, kefil yönünden de ihtiyati haciz şartlarının oluştuğu gözetilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz isteyen vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün ihtiyati haciz isteyen yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 06.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.