MAHKEMESİ : MALATYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/02/2014NUMARASI : 2012/98-2014/75Taraflar arasında görülen davada Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/02/2014 tarih ve 2012/98-2014/75 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkiline ait kayısı bahçelerinin “don” rizikolarına karşı davalı tarafından sigorta örtüsüne alındığını, 2010 yılı Mart ayı içinde meydana gelen don olayı nedeniyle kayısı ağaçlarındaki meyvelerin zarar gördüğünü, talep edilmesine rağmen davalı tarafından hasar bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, 141.960,00 TL'nin 17/03/2010 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, hasarın ağaçların çiçeklenme döneminde meydana geldiğini, don rizikosunun ise meyve dönemini kapsadığını, bu nedenle rizikonun sigorta teminatı dışında kaldığını, davacının meydana gelen don olayı nedeni ile dekar başına 150,00 TL olmak üzere telafi amaçlı destek ödemesi aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu don olayının meyve tutma döneminde gerçekleştiği, söz konusu poliçelerde zeyilname ile yapılan değişiklikten kaynaklanan prim farkının davalı kurum tarafından iade edilmesi için sigorta şirkete gönderildiği, zeyilname işlemlerinin teknik olarak tebliğ edilmesinin söz konusu olmadığı, zeyilnameler ile 999 parselde ağaç başı verimin 70 kg, 913 parselde ağaç başı verimin 20 kg'a düşürüldüğü, 997 parsel sayılı taşınmazla ilgili poliçenin ise iptal edildiği, mahkemece zeyilname sonucu belirlenen verim değerleri esas alınarak yapılan hesaplamaya göre, 999 parsel yönünden 24.024,00 TL, 913 parsel yönünden 1.310,40 TL olmak üzere davacının talep edebileceği toplam tazminat bedelinin 25.334,40 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dava, bitkisel ürün sigorta poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, mahkemece 2010 yılı mart ayında Malatya yöresinde meydana gelen don olayı nedeniyle, daha önce açılan ve don olayının, meyve tutma döneminde gerçekleştiği yönünde verilen tüm kararların Yargıtay'ca onandığı, dolayısıyla dava konusu don olayının, meyve verme döneminde gerçekleştiği hususunun bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere sübuta erdiği kabul edilmiş ise de, bu konuda dosyada mevcut 06.04.2010 tarihli tespit raporu ile 29.01.2013 tarihli rapor arasında çelişki bulunduğu gibi, 29.01.2013 tarihli bilirkişi raporunda, hasarın çiçeklenme döneminde gerçekleştiği, bu nedenle poliçe teminatı kapsamında kalmadığı yönünde kanaat bildirilmiştir. Bu durumda, mahkemece, dava konusu taşınmazlara komşu parsellerle ilgili açılan davalarda alınan bilirkişi raporları da dosya içine alınmak suretiyle içinde ziraat mühendisi de bulunan bir bilirkişi heyetinden, raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, bu suretle dava konusu rizikonun hangi dönemde meydana geldiğinin tespiti ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 2- Kabule göre de, mahkemece rizikonun teminat içinde olduğu kabul edilerek, zeyilname sonucu belirlenen verim değerleri esas alınmış ve yazılı şekilde tazminata hükmedilmiştir. Ancak, davalı vekili, riziko sonrası bu olay nedeniyle poliçelerin zeyil edildiğini ve davacı tarafa bir miktar prim iadesi yapıldığını, dolayısıyla tazminatın kabulü halinde eksik prim alınmış gibi bir sonucun doğacağını, tazminatın belirlenmesinde prim iadesinin dikkate alınması gerektiğini savunmuştur. Bu durum karşısında, davalı vekilinin tazminatın belirlenmesine yönelik itirazları dikkate alınıp, savunmasında geçen poliçe zeyilinin içeriği, somut olayla bağlantısı, iade edildiği iddia edilen primin tazminat hesabından mahsubunun gerekip gerekmeyeceği hususları üzerinde durulması, gerektiğinde bu yönüyle rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.3-Bozma sebep ve şekline göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 15/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.