Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19739 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12557 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/12/2013NUMARASI : 2013/226-2013/670Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/12/2013 tarih ve 2013/226-2013/670 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı, amcası Y.. D..'ya ait 6111 sayılı Yasa kapsamında yapılandırılan elektrik borcunu ödenmek için davalı bankanın Kozyatağı Şubesi'ne gittiğini, daha önce yaptığı ödemelere dair dekontu ibraz edip aynı şekilde TEDAŞ hesabına Nevşehir 1. İcra Müdürlüğü'nün 2012/1787 esas sayılı dosyasına aktarılmak üzere para yatırmak istediğini, ancak davalı banka personelinin talebi yanlış anlayarak parayı doğrudan doğruya Nevşehir 1. İcra Müdürlüğü'nün 2012/1787 esas sayılı dosyasına yatırdığını, hatanın müvekkilince farkedilmesi üzerine durumun banka personeline bildirildiğini ancak müvekkilinin mağduriyetinin giderilmediğini, paranın bu hesaba yatırılması nedeniyle İcra Müdürlüğü'nce 2.278,20 TL tahsil harcı, 500,70 TL toplamı 2.778,90 TL'nin tahsili nedeniyle borcun eksik ödendiğini, bu işlem nedeniyle zarara uğradığını savunarak 2.778,90 TL'nin yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep etmiştir.Davalı vekili, müvekkil şirkete ait banka şubesi çalışanlarınca davacının talimatı uyarınca işlem yapıldığını, icra dairesince kesildiği iddia edilen harcın yasal kesintiler olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalı banka çalışanının davacının talebine aykırı olarak havale işlemi gerçekleştirdiği, bu işlem nedeniyle davacının fazladan ödeme yapmak zorunda kaldığı, davacının icra borcunun geri kalanını haciz öncesi haricen ödediği, alınan bilirkişi raporu uyarınca davacının alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 2.209,30 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, bankacılık işleminden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli nitelikte değildir. Davalı vekili müvekkilinin davacı tarafından verilen talimat dahilinde işlem yaptığını savunarak davanın reddini istemiş, savunmasına dayanak olarak dosya içerisinde yer alan 12.2.2013 tarihli ve davacının imzasını taşıyan havale emrini göstermiştir. Mahkeme kararının gerekçesinde bu evraka ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı gibi alınan bilirkişi raporunda da bu evrakın inceleme konusu yapıldığına ilişkin bir ibareye rastlanılmamıştır. Mahkemece bahsi geçen havale talimatına ilişkin bir değerlendirme yapılmadan, sunulan belgenin niteliği ve yapılan işlemin bu belgeye uygunluğu tartışılmadan gerektiğinde bilirkişiden ek rapor ya da yeni bir bilirkişiden rapor alınmaksızın eksik inceleme ve yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 15/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.