MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/05/2014 tarih ve 2014/6-2014/288 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı banka tarafından başlatılan icra takibi neticesinde müvekkiline ait davalı bankadaki ..... nolu vadesiz mevduat hesaplarına haciz ve bloke konulduğunu, bu hesaplara ... Valiliği Aile Danışma Merkezi Müdürlüğü tarafından evde bakım ücreti yatırıldığını, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'nun 29. maddesine göre, bu kanun gereğince korunmaya ve yardıma muhtaç aile ve kişilere yapılacak ödemeler ve sağlanacak yardımların başkasına devir, temlik ve haczedilemeyeceğini ileri sürerek, müvekkilinin vadesiz mevduat hesaplarına konulan bloke ve haczin kaldırılmasına ve davalı tarafından haczedilen miktarın gecikme faizi ile birlikte müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ile müvekkili banka arasında akdedilen kredi sözleşmesinde davacının bankadan kullandığı kredinin teminatı olarak banka nezdinde bulunan tüm alacakları ve mevduat hesapları üzerinde hapis, mahsup ve takas etme yetkisinin bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ticari kredi borcu nedeni ile haczedilip bloke konulan hesabın 2828 sayılı yasa uyarınca ... Valiliği Aile Danışa Merkezi Müdürlüğü tarafından ödenen evde bakım ücretine ilişkin hesap olması nedeni ile haciz edilemez nitelikte bulunduğu, sadece haciz konulup hesabın bloke edilmesi sebebi ile faiz istenilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davacının .... nolu evde bakım ücreti hesabına davalı banka tarafından konulan bloke ve haczin kaldırılmasına, haciz edilen miktarın gecikme faizi ile birlikte tahsili talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, davalı banka tarafından davacının mevduat hesaplarına konulan haciz ve blokenin kaldırılması ve haczedilen miktarın istirdadı istemine ilişkindir 6100 sayılı HMK’nın 1/1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi, kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar, kamu düzenine ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesi ve taraflar arasındaki sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 4. maddesi uyarınca Ticaret Kanunu'nda düzenlenmiş olan hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. 6102 sayılı TTK'nın 5/3. maddesi "Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır." hükmünü haizdir.Somut olayda, uyuşmazlık bankacılık işleminden kaynaklanmakta olup, 6762 sayılı TTK’nın 4. ve 5. maddeleri gereğince mutlak ticari davalardandır. Bu durumda, davanın Ticaret Mahkemesinin görevine girdiği gözetilmeden, işin esasına girilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararının bozulması gerekmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.