Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19569 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8887 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL (KAPATILAN) 47. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 04/12/2013NUMARASI : 2011/183-2013/269Taraflar arasında görülen davada İstanbul (Kapatılan) 47. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/12/2013 tarih ve 2011/183-2013/269 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili asıl ve birleşen davalarda, müvekkili ile davalı G.. A..'nin beheri 10 Kuruş nominal bedelle 50 payına sahip ortağı olduğunu, son olarak 01/05/2007 tarihinde yapılan genel kurula şahsen katıldığını, ancak 2009 ve 2010 yıllarında yapılan 04/05/2009 ve 03/05/2010 tarihli genel kurullar için müvekkiline toplantı çağrısı gelmediğini, bu toplantı kurul belgelerini talep ettiğini, davalıya ihtarname gönderildiğini ancak, bu ihtara da hiçbir cevap verilmediğini, toplantının yapılabilmesi tüm ortaklarının toplantıya asaleten ve vekaleten katılmış olmalarına bağlı olduğunu ileri sürerek, davacının davalı şirkette beheri 10 Kuruş nominal değerde 50 payı olduğunun tespitine ve hükmün pay defterine yazılmasına, müvekkilinin katılmadığı TTK’nın 370 madde uyarınca çağrısız olarak yapılan 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin 04/05/2009 ve 03/05/2010 tarihli toplantıların yoklukla malul olduklarının saptanmasına, yapılan organ seçimlerinin de geçersiz olması sebebiyle, 3 yıldan beri organsız olan ve fiili bir kurul tarafından yönetilen davalı şirkete TMK 'nın 427 maddesinin 4.bendi uyarınca bir yönetim kayyumu atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, asıl ve birleşen davalarda, davaların reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına, toplanan delillere ve düzenlenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu hamiline yazılı 50 adet hisse senedinin basılmasına ilişkin bir yönetim kurul kararına rastlanmadığı, basımına ilişkin işlemler yapılmış ise de, bu hisse senetlerinin pay sahipleri ve bu arada davacıya teslimine ilişkin bir delilin bulunmadığı, ancak dosya da gerek genel kurul öncesinde gerekse 01/05/2007 genel kurul sonrasında hisse senetlerinin davacıya fiilen teslimine ilişkin bir delilin de olmadığı TTK'nın 370. maddesi uyarınca 04/05/2009 ve 03/05/2010 tarihli genel kurul toplantılarının çağrısız yapıldığı gerekçesiyle, davacının davasının esas dava ve birleşen dava yönünden kısmen kabul, kısmen reddi ile, 04/05/2009 ve 03/05/2010 tarihli davalı G.. A..'nin genel kurul toplantılarının hükümsüzlüğünün tespitine, davacının davalı şirkette 5 TL nominal değerli 50 pay ile ortak olduğunun tespiti ile, bu hisse senetlerinin pay defterine yazılmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davalarda davalılar vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Ancak, davalılar vekili cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmış olmasına rağmen, davalı tarafa, davacıya yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılıp sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, kararın davalılar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan sebeplerle, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan sebeplerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, kararın davalılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden asıl ve birleşen davalarda davalılara iadesine, 11/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.