Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19503 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 543 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : HATAY 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 28/10/2013NUMARASI : 2012/426-2013/470Taraflar arasında görülen davada Hatay 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28/10/2013 tarih ve 2012/426-2013/470 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 09.12.2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. Y.G.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, "M.. Ö.. Lokumları" ibareli markanın 2010/11246 numarası ile müvekkili şirket adına tescilli olduğunu, davalının 1993/142308 tescil nolu "Maraton" ibareli markası ile üretim yapmasının, müvekkilinin markasına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, davalının tecavüz teşkil eden fiillerinin önlenmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının davacıya ait markayı lisans anlaşması yoluyla kullanması halinde ödeyeceği lisans bedeline göre 20.000 TL maddi tazminat ile 5.000 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, helva emtiasının davalı adına, şekerlemeler emtiasının ise davacı adına tescilli olduğu, davalının ürün ambalajlarında davacı adına tescilli markayı kullanmadığı, "Ö.. ibaresinin davalının ticaret unvanının çekirdek unsurunu oluşturduğu, ambalajlarında ticaret unvanı bilgilerinin yer almasının haksız rekabet veya markaya tecavüz teşkil etmediği, davalının "Maraton" markası ile lokum imal edip satmasının kendi adına tescilli markanın kullanımı kapsamında bulunup davacının markasına tecavüz teşkil etmediği, hükümsüz kılınmadıkça davalının markanın sağladığı korumadan yararlanabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, 556 sayılı KHK'ye dayalı marka hakkına tecavüzün önlenmesi ile maddi ve manevi zararın tazmini istemlerine ilişkindir. Dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, “M.. Ö.. Lokumları” ibaresinin davacı adına, “M.. Ş.. Gıda Sanayi Türk Malı + Şekil” ibaresinin de davalı adına tescilli olduğu, dava konusu “lokum” emtiasının ise her iki tarafın markasının tescilli emtialarının kapsamında da bulunmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece davacı markasının koruma kapsamında bulunan “şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, gofretler” emtiaları ile davalının markasının tescili kapsamında bulunan “helva” emtiası nedeniyle “lokum” emtiasının her iki tarafın markasının da koruma kapsamında bulunduğu kabul edilmiş, anılan karar yukarıdaki özet kısmında da belirtildiği gibi sadece davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dolayısıyla bu aşamada asıl problem davalının markasının koruma kapsamının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Bunun için de davalının adına tescilli “helva” emtiası ile dava konusu “lokum” emtiasının aynı türden mallardan olup olmadığının belirlenmesi gereklidir. Her ne kadar mahkemece bu konuda görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda, anılan emtiaların aynı alt gurupta yer aldığı belirtilmişse de bilirkişi heyetinde bir gıda mühendisi yoktur. Bu durum karşısında mahkemece, içinde gıda mühendisinin de yer aldığı yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak, dava konusu “lokum” emtiası ile davalı adına tescilli “helva” emtiasının “aynı tür” mallardan kabul edilip edilemeyeceğinin belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 11.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.