Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 195 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7531 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 27/10/2011NUMARASI : 2009/267-2011/517Taraflar arasında görülen davada İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27.10.2011 tarih ve 2009/267-2011/517 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 07.01.2014 günü hazır bulunan davalı vekili Av. M. E. ile davacı vekili Av. A.. A.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalının İzmir Şubesi nezdinde 05.04.2004 tarihinde menkul kıymet hesabı açtırdığını, bir defaya mahsus alım yapmak suretiyle çeşitli hisse senetleri iktisap ettiğini, 2009 yılı Şubat ayında davalının İzmir Şubesi'nin kapadığını öğrendiğini, hesabının akıbetini araştırdığında talimatı olmadan hisse senetlerinin satıldığının, hesabında menkul kıymetin bulunmadığının ortaya çıktığını, hisse senetlerinin iadesine yönelik çekilen ihtarın karşılıksız kaldığını ileri sürerek, 75.000 ASUZU, 150.000 adet EREĞLİ, 6.000.000 adet GİMAY, 700.000 adet TANSAŞ, 21.500 adet BAĞFAŞ ve 540.00 adet T..BANK isimli ve adetteki hisse senetlerinin dava tarihi itibariyle ulaştığı miktarın tespiti ile müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin aracı kurum olarak faaliyet gösterdiğini, yaptığı işlemin komisyonculuk niteliğinde bulunduğunu, alım tarihleri esas alındığında istemin 5 yıllık zamanaşımına uğradığını, hisse senetlerinin değerinin yanlış ifade edildiğini, esasen istemin hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu, 5 yılı aşkın süredir yapılan işlemlerden haberdar olunmadığı yönündeki iddianın dinlenemeyeceğini, senetlerin müvekkili aracılığı ile alınmadığını, R. Men. Değ. A.Ş.'den virman yoluyla geldiğini, bu hisselerin de 2004 yılında satıldıklarını, hesapta yoğun işlemler yaptığını, 2004 yılı Kasım ayı ekstresinin kendisine tebliğ edildiğini, hesaptan kendi hesabına paralar gönderdiğini, işlemlerden haberdar bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin komisyonculuk sözleşmesi niteliğinde olduğu, davacının dilekçesinde açıkladığı hisse senetlerinin virman yoluyla hesabına geçtiği, anılan hisse senetlerinin 2004 yılı içinde satıldığı, davacının yazılı talimat verdiğinin kanıtlanmadığı, sözlü talimatın da ispatlanmadığı, 13.04.2004 tarihinde ASUZU hisselerinin satıldığı, bu hisseyle ilgili talebin satış tarihine göre 5 yıllık zamanaşımına uğradığı, davalının, davacının işlemleri öğrendiği ve icazet verdiği savunmasını da kanıtlayamadığı, davacının kendisine hesap ekstresinin gönderilmesini istememesinin sonuca etkili bulunmayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 10.000 TL'nin tahsiline, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmiştir.Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında hesaptaki hisselerin dava tarihine kadar bedelsiz sermaye artışı ile dağıttıkları temettülerin değerlendirilmiş olmasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bentlerin kapsamları dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Dava, menkul kıymet hesabında bulunan hisseler ve dava tarihi itibariyle ulaştığı miktarların tespiti ile aynen iadesine karar verilmesi istemine ilişkindir.Davacının, davalının İzmir Şubesiyle sermaye piyasası araçları alım-satımına ilişkin aracılık sözleşmesi imzaladığı, dava konusu hisselerin virman yoluyla davacı hesabına girdiği ve bu hisselerin 2004 yılı içinde satışlarının yapıldığı hususları uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki çekişme, hesapta bulunan bu hisselerin davacının talimatıyla satışının yapılıp yapılmadığı veya mevcut bu satışlara icazet vermiş sayılıp sayılmayacağı noktalarında toplanmaktadır. Davalı taraf, hisselerin tamamının davacının verdiği talimatlarla 2004 yılı içinde satıldığını, kendisine 2004 yılı Kasım ayının ekstresinin gönderildiğini, bir karşı çıkmanın olmadığını, ayrıca 10.05.2004, 03.07.2008 ve 22.01.2009 tarihlerinde hesabına paralar gönderdiğini, işlemlerden haberdar olduğunu, 5 yıl boyunca hesabın akıbetinin araştırılmadığı iddiasının yerinde bulunmadığını savunmuştur. Davacı taraf, hisse alımları sonrasında hiçbir talimatının olmadığını, para gönderme dahil olmak üzere, hiçbir işleminin bulunmadığını açıklamıştır. Davalı taraf, savunmasına dayalı olarak HPM İletişim Hizmetleri firmasına ait, davacıya 16.12.2004 tarihinde teslimat yapıldığı kaydını içeren bilgisayar çıktısı ibraz etmiş, ayrıca davacı tarafından internet ve EFT yoluyla uyuşmazlık konusu hesaba para gönderildiğine dair belgeler sunmuştur. Hükme esas alınan birinci bilirkişi raporunda banka belgelerine konu paraların davalı kayıtlarında elden yatırıldığına dair açıklamalar bulunduğu, çelişkilerin olduğu açıklanmıştır. Ancak, mahkemece, hesaba yatırılan bu paraların davacı hesabına kim tarafından ve ne şekilde gönderildiği açıklığa kavuşturulmamış, özellikle davacıya 2004 yılı Kasım ayı ekstresinin gerçekten gönderilip gönderilmediği savunması üzerinde yeterince durulmamıştır.Bu durum karşısında, ekstreyi gönderen firma, bu firma kayıtları ve gönderinin içeriği hakkında davalı tarafa beyanda bulunma ve ek delil sunma imkanı tanınması, davacıya hesap ekstresinin gönderilip gönderilmediğinin açıklığa kavuşturulması, ayrıca davacı hesabına yatırılan paraların kim tarafından ve nasıl gönderildiğinin araştırılması, gerektiğinde ilgili bankadan sorulması ve tüm kanıtların birlikte değerlendirilerek, davacı hesabında yapılan işlemlerin kendisinin bilgisi dahilinde olup olmadığının veya öyle kabul edilmesi gerekip gerekmediğinin tartışılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.3- Davacı taraf, hesabında bulunan hisselerin dava tarihi itibariyle ulaştığı miktarların tespitiyle aynen teslimine karar verilmesini istemiş, harca esas değeri de 10.000.00 TL olarak göstermiştir. Bu durum karşısında, hisselerin dava tarihi itibariyle aynen iadelerinin mümkün olup olmadığı araştırılıp, varsa eksik harç ikmal ettirilip, aynen iadelerinin mümkün bulunması halinde dava tarihi itibariyle ulaştığı miktarların aynen iadesine, olmadığı takdirde değerlerinin hüküm altına alınmasına karar verilmesi gerekirken, davanın kısmi dava gibi kabul edilerek hüküm kurulması da kabul şekli bakımından yanlış olmuş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.4- Ayrıca, davacı hesabında bulunan ASUZU hissesinin 13.04.2004 tarihinde satışının yapıldığı ve dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ancak, somut olaya uygulanması gereken mülga BK'nın 128. maddesi(Yeni Türk Borçlar Kanunu 149.madde) uyarınca bir alacak hakkında zamanaşımının işlemeye başlayabilmesi için, o alacağın istenebilir(muaccel) olması gerekmektedir. Alacağın istenebilirliği de çeşitli durumlara göre tespit edilecektir. Somut olayda davacının hesabındaki hissenin talimatı ve bilgisi olmadan satıldığı kabul edilmesine rağmen, satış tarihinin zamanaşımı süresinin başlangıcı olarak esas alınması da yine kabul şekli bakımından doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL vekalet ücretinin her bir yandan alınarak yek diğerine verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.