Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19387 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10549 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : KARAMAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/04/2014NUMARASI : 2013/4-2014/286Taraflar arasında görülen davada Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/04/2014 tarih ve 2013/4-2014/286 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı, eski eşi olan davalı ile birlikte dava dışı münfesih C..i ve A.. Taşımacılık Ltd Şti'nin ortağı olduklarını, şirketin fesh olmadan önce aciz hali ile kapatıldığını, şirketin SSK'ya olan prim ve vergi dairesine olan borçlarının kendisi tarafından ödendiğini, dava konusu ile ilgili açtığı kısmi davada alınan bilirkişi raporunda şirkette % 40 paya sahip olan davalının kendisine 29.820,06 TL borcu olduğunun belirlendiğini ve davalının 7.500 TL ödemeye mahkum edildiğini, eldeki bu dava ile bakiye alacağını talep ettiğini ileri sürerek; 22.320 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, zamanaşımı definde bulunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının kendisini hataen tüm borçtan sorumlu sayarak ödeme yoluna gittiği, 818 Sayılı BK' nın 62.maddesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresinin 1 yıl olduğu, ancak aynı kanunun 66.maddesinin 2. cümlesinde eğer mal iktisabı mutazarrır olan taraf aleyhinde bir borç teşkilinden ibaret ise, mutazarrırın hakkı müruru zaman ile sakıt olmuş olsa bile bu borcu ifa etmez hükmü gereğince davacının zamanaşımı süresi geçse dahi hataen ödediği miktarı davalıdan isteyebileceği gerekçesiyle; davanın kabulüne, 22.320 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davacı ve davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava, münfesih limited şirket ortağı olan davacının ödediği, şirkete ait SSK ve vergi borçlarının diğer eski ortaktan payı oranında rücu istemine ilişkindir. Davanın bu niteliği nazara alındığında; 818 Sayılı Borçlar Kanununun 126/4 maddesi (6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 147/4 maadesi) gereğince şirket ortakları arasında görülen işbu dava konusu alacaklar için beş yıllık zamanaşımı uygulanır. Bu suretle; mahkemece, açılan ek davada beş yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği kabul edilerek davacı tarafından yapılan ödemelerin tarihleri de nazara alınmak suretiyle, talep edilebilecek tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, davada uygulama yeri bulunmayan sebepsiz zenginleşme hükümlerinin düzenlendiği 818 Sayılı Borçlar Kanununun 62. ve 66. maddeleri gereğince değerlendirilme yapılmak suretiyle, davalının zamanaşımı savunmasının yerinde görülmemesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.2- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 10.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.