Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19326 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10522 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İZMİR(KAPATILAN) 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 15/05/2014NUMARASI : 2013/103-2014/74Taraflar arasında görülen davada İzmir(Kapatılan) 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/05/2014 tarih ve 2013/103-2014/74 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalıya ait emtianın İzmir’den Hindistan’a taşınması konusunda taraflar arasında anlaşma yapıldığını, taşınacak emtianın ağırlığının davalı tarafça 15.900 kg olarak belirlendiğini, yine emtiaya ilişkin fatura, çeki listesi, menşei şahadetnamesi, gümrük beyannamesinde de emtianın ağırlığının 15.900 kg olarak gösterildiğini, düzenlenen konşimentoda bu bilgilerin esas alındığını, ancak emtianın Hindistan'a varmasından sonra gümrük işlemleri sırasında emtianın beyan edilen ağırlığından fazla olduğunun, tüm ağırlığın 26.990 kg olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin acentesi aracılığıyla tüm işlemleri hallederek belgelerde düzeltme yaptığını, ek hizmetler ve konteyner demuraj ücreti olarak toplam 8.000 USD ödemek zorunda kaldığını, davalının tüm zararın karşılanacağına yönelik 20.03.2013 tarihli taahhütname vermesine rağmen müvekkili tarafından ödenen ek hizmetler ve demoraj ücretine ilişkin olarak düzenlenen faturayı ödemeyerek iade ettiğini, bu kapsamda icra takibi başlatılmış ise de itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, düzenlenen belgelerde müvekkiline atfedilen imzaların müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin dava konusu emtianın Hindistan'a taşınması konusunda ihbar olunan C.. Ş.. ile anlaşma yaptığını ve bu şirkete vekâlet verdiğini, davacının dava konusu malı gemiye yüklemeden önce tarttırıp, kantar fişi alması, buna göre yükleme talimatı ve konşimentoyu düzenlemesi gerektiğini, konşimentonun düzenlenmesi sorumluluğunun taşıyıcıya ait olduğunu belirterek davanın reddine, %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, somut olayda davacının taşıyan sıfatına sahip olduğu, konşimento düzenlendiğinde taşıyanın yükletene vermiş olduğu konşimentoda TTK'nın 1239. maddesine göre ağırlık veya miktarını bilmediği veya bilemeyeceğini, malların ağırlığı konusunda şüphe duyduğunu ileri sürüyorsa, konşimentoya bu türlü bir çekince koymak zorunda olduğu, taşıyanın bu beyanı ihmal etmesi durumunda malın haricen iyi halde bulunduğunu, beyan edildiği şekilde teslim alındığını ve yüklendiğini kabul etmiş sayılacağı, davacının düzenlemiş olduğu konşimentoda bu türlü bir kayıt bulunmadığı, davalı yükleten her ne kadar yükleme notasında ve düzenlenen faturasında taşımaya konu emtianın ağırlığını 15.900 kg olarak davacı taşıyana bildirilmiş ise de, davacının taşıtan/yükleten davalıya düzenlemiş olduğu konşimentoda malın gerçek ağırlığının belirlendiği ve 26.990 kg olarak tespit edildiği, buna rağmen yapılan ikinci konşimentoda yükleten sıfatına sahip olan davacı şirketin yanlış beyanı sonucunda ikinci konşimentoda yükün ağırlığının 15.900 kg olarak belirtildiği, davalının ikinci konşimentoda yükleten sıfatını taşımadığı, yükleten olarak davacının bulunduğu, doğru beyan yükümlülüğünün davacıya ait olduğu, kaldı ki ilk konşimentoda da malın gerçek ağırlığının davacı tarafça bilindiği, davacının İİK'nın 67. maddesi kapsamında takip yapmakta haksız olduğu, kendi kusuruna dayanarak alacağını talep ettiği, takibin kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine, %20 kötüniyet tazminatı tutarı olan 3.229,92 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, taşıma sözleşmesine dayalı olarak demuraj ücreti ve gümrük belgelerinin düzeltilmesine ilişkin yapılan masrafların tazmini istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece dosya kapsamına sunulmuş bulunan ve hükme esas alınan davacının taşıtan/yükleten davalıya düzenlemiş olduğu konşimentoda malın gerçek ağırlığının belirlendiği, buna rağmen düzenlenen ikinci konşimentoda yükleten sıfatına sahip olan davacının yanlış beyanı sonucunda yükün ağırlığının gerçek değerinden az gösterildiği bu kapsamda doğru beyan yükümlülüğünün davacıya ait olduğu kabul edilmiş ise de, davacı tarafça hükme esas alınan konşimentonun düzeltme konşimentosu olduğu, varma limanında emtianın beyan edilenden fazla olduğunun anlaşılması üzerine tüm belgelerde düzeltme yapıldığı, buna göre hükme esas alınan konşimentonun da malın çekilebilmesi için sonradan düzenlenen konşimento olduğu iddia edilmiştir. Buna göre, mahkemece davacı iddiaları değerlendirilmek ve davacıya iddiasını kanıtlamak, buna ilişkin delillerini sunmak hususunda olanak tanınarak ve gerekirse taşıma konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin kötüniyet tazminatına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.