MAHKEMESİ : BURSA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/12/2013NUMARASI : 2013/5-2013/585Taraflar arasında görülen davada Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16/12/2013 tarih ve 2013/5-2013/585 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin Mudanya Noterliği'nin satış vekaletnamesine istinaden Bursa 14. Noterliği'nin kesin satış sözleşmesi ile .. VC .. plakalı aracı satın aldığını, yapılan tahkikat sonucunda noter satış sözleşmesinde vekaleten satıcı görünen T... D.. ve Mudanya Noterliği'nce düzenlenen vekaletnamenin vekil edeni Mehmet Özer'in gerçekte satışı yapan kişi olmadığı ve sahte kimlikle satış yapıldığını öğrendiğini, aracın müvekkilinden alınarak gerçek araç maliki olan M.. Ö..'e teslim edildiğini, noterlerin objektif sorumluluk ilkesi gereği gerek kendileri gerekse yanında çalışanlarının işlemlerinden doğan zararlardan sorumlu olduklarını, davalı sigorta şirketinin noterlerin yapmış olduğu işlemleri hukuki mali sorumluluk sigortası ile sigorta ettiğini, davalıların müteselsilen sorumlu olduğunu ileri sürerek 24.200 TL maddi zararın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı S.. Ş... vekili, müvekkilinin mevcut noter vekaletnamesine istinaden satış sözleşmesini düzenlediğini, gerekli özeni gösterip vekaletnamenin doğru olup olmadığına dair işlemin yapıldığı Mudanya Noterliği'nden teyit aldığını, ibraz edilen fotoğraflı, soğuk damgalı, resmi sürücü ehliyeti ve tescil belgesini inceleyip sözleşmeyi tamamladığını, Mudanya'da vekaletname işlemi yapılırken ibraz edilen kimlik belgelerinin sahte olup olmadığının belirlenmesinin fiilen mümkün olmadığını, ilk bakışta sahteliği anlaşılamayan ve iğfal kabiliyeti bulunan belgeye göre işlem yapmasında müvekkilinin kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Davalı Ş.. K.. vekili, ibraz edilen sürücü belgesinin noter görevlilerince incelendiğini, herhangi bir noksanlık ya da kazıntı bulunmadığını, resim üzerinde belgeyi tanzim eden makamın soğuk mührünün mevcut olduğunu, noterde çalışanların kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Davalı ..Oyak Sigorta A.Ş. vekili, noter elemanlarının iğfal kabiliyeti olan belge ile işlem yapmalarından dolayı sorumlu olmayacaklarını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar bilirkişi kurulu ek raporlarında davaya konu olayda zarar verici sonucu doğuran işlemlerdeki sahteciliklerin iğfal kabiliyetine sahip olup, ancak sahtecilik ve grafoloji uzmanlarınca optik aletler incelendiğinde sahteliğin anlaşılabileceğinden ve mevcut durumu ile detaylı inceleme yapmadan sahteliğin anlaşılamayacağından işlemleri yapan davalı noterler ve çalıştırdıkları kimseler yönünden uygun illiyet bağının kesilmiş olduğu, dolayısıyla davacının davalı noterlerden ve hukuki sorumluluk sigortasını yapan diğer davalı sigorta şirketinden talep de bulunamayacağını kanaatlerini belirtmiş ise de, davaya konu olan olayda davalılardan Mudanya Noterliği'nde düzenlenen vekaletnamenin sahte olduğu, zira M.. Ö..'e ait sürücü belgesi de kullanılarak adına vekaletname düzenlenip, dava dışı T.. D.. isimli kişinin vekil olarak atandığı ve daha sonra da T.. D...'in bu vekaletnameyle Bursa 14. Noterliği tarafından düzenlenen kati araç satış sözleşmesiyle aracı davacıya sattığı, satıştan sonra aracın gerçek sahibine teslim edilmesiyle davacının zararının doğduğu anlaşılmakta olup, vekaletname düzenlenmesinde kullanılan ve ne şekilde ele geçirildiği anlaşılamayan sürücü belgesinin M.. Ö.. adına kullanıldığının sabit olması ve M.. Ö.. ait kimlikteki imza ile vekaletnamedeki imza arasında farklılık bulunması itibariyle davalılarca da vekaletname düzenlenmesi sırasındaki işlemlerin yasa ve genelgelere uygun gerçekleştirildiği ve dava konusu vekaletnamenin gerçeğe aykırılığı belirlenemeyen ve 3. Kişi tarafından sürücü belgesi kullanılarak gerçekleştiğinin savunulması karşısında uygun illiyet bağının kesildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 24,200 TL maddi tazminatın 17/05/2006 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar S.. Ş.. ve Ş.. K.. vekillerinin aşağıdaki (2) nolu bendin dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Dava, sahte ehliyet kullanılarak noterde verilen vekaletname ile noterde satışı yapılan araç bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta 03/05/2006 tarihinde noterde satın alınan aracın bedeli satış sözleşmesinde 26.600 TL olarak belirlenmiş ve davacı tarafça araç alımı için 24.200 TL ödendiği ileri sürülerek dava açılmış ise de, davacının beyanı üzerine tutulan 05/05/2006 tarihli tutanakta aracın 24.000 TL'ye satın alındığı, 22.000 TL'nin peşin olarak verildiği bildirilmiştir. Bu itibarla, mahkemece, davacıya, noter satış sözleşmesi düzenlendiği tarihte satışa konu araç için ne miktar ödemede bulunduğuna ilişkin kanıtları sorularak dosyaya ibrazının sağlanması, kanıtları yoksa piyasa fiyat araştırması yapıldıktan sonra resen seçilecek bilirkişiler vasıtasıyla aracın satış tarihindeki değeri saptanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.3- Davalı.. Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz istemine gelince, uyulan bozma ilamında davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olabileceği belirtilerek, poliçe hükümlerinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gereğine işaret edilmiş davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun dayanağını oluşturan mesleki mesuliyet sigorta poliçesinin özel şartlarında ise üçüncü şahıslar tarafından noter aleyhine açılan davaların kaybedilmesi sonucunda tazminat ödenmesi halinde sigortacının sorumluluğunun başlayacağı belirlenmiştir. O halde mahkemece sigorta şirketi aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bu nedenle de davalı sigorta şirketi yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davalılar S.. Ş.. ve Ş.. K.. vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalılar S.. Ş.ve Ş.. K.. vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar S.. Ş. ve Ş.. K.. yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenle davalı .. Sigorta AŞ vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı .. Sigorta A.Ş. yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.