Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19268 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7018 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : BÜYÜKÇEKMECE 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/01/2014NUMARASI : 2013/211-2014/18Taraflar arasında görülen davada Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/01/2014 tarih ve 2013/211-2014/18 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin sigorta acentalığını yaptığını, davalının ise müvekkilinin tanıdığı insanların sigorta işlemlerini müvekkili aracılığıyla yaptığını ve poliçe bedellerini aldığını ancak davalının almış olduğu poliçe bedellerini müvekkiline vermediğini, bu sebeple icra takibi başlattıklarını ancak davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında ticari bir münasebet olmadığını, müvekkilinin borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca davacı ile davalı arasında sözlü bir anlaşma olduğu, davalının bulduğu müşterilerilerin araç ruhsatlarını davacıya getirerek poliçe düzenlettiği, daha sonra poliçeyi müşteriye ilettiği, tahsil ettiği primden de kendi komisyonunu tenzil ederek davacıya ödeme yaptığı, bazı hallerde ise pirimi nakit yerine kendi kredi kartından ödediği, ancak bazı poliçe primlerini ödemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Büyükçekmece 1. İcra Müdürlüğünün 2010/1452 esas sayılı takip dosyasına davalı tarafın yapmış olduğu itirazın 7.728,14 TL'lik kısmı için kaldırılmasına, takibin 7.728,14 TL alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, prim tahsiline yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Uyuşmazlığın ileri sürülüş biçimi gereğince ispat külfeti davacı yanda bulunup, hükme dayanak alınan ve dava konusu poliçeler ile ilgili olarak dinlenilen tanık beyanları hüküm tesisine yeterli olmadığı gibi, bilirkişi tarafından yapılan incelemede de söz konusu poliçelerin davalı yanın aracılığı ile düzenlendiği ve prim tahsilatının da davalı tarafından yapıldığı hususunda bir açıklama bulunmamaktadır. Bu durumda, davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı hatırlatılmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar vermek gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak davanın kabulü doğru olmamış davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.