MAHKEMESİ : NİKSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 02/04/2014NUMARASI : 2013/179-2014/294Taraflar arasında görülen davada Niksar Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/04/2014 tarih ve 2013/179-2014/294 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı, davalının borcu nedeniyle 15.11.2007 tanzim tarihli 30.12.2007 vadeli 4.000,00 TL ve 31.1.2008 vade tarihli 3.000,00 TL bedelli bonoları düzenleyip kendisine verdiğini, bonoların vadesinde ödenmemesi nedeniyle Niksar İcra Müdürlüğü'nün 2008/843 Esas sayılı dosyasında davalı aleyhine takip başlattığını, davalının bonolar üzerindeki imzaya itiraz etmesi nedeniyle Niksar İcra Hukuk Mahkemesi'nce yapılan yargılama neticesinde 2008/61 Esas 2011/6 karar sayılı ilam ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, ancak bu dosyada alınan bilirkişi raporlarının yetersiz olduğunu ileri sürerek dava konusu senetlerden kaynaklı alacağın vade tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davacının iddialarının yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalının senetlerdeki yazıların kendisine ait olduğu hususunu kabul etmesine karşın davacı ile anlaşamamaları nedeniyle senetleri imzalamadığını beyan ettiği, gerek İcra Hukuk Mahkemesi'nce gerekse Asliye Ceza Mahkemesi'nce alınan raporların davalının savunmasını destekler nitelikte olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı temyiz etmiştir.Dava, 30.12.2007 ve 31.1.2008 vadeli bonolardan kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Davacı emekli olmak için pirim borçlarını yatırması amacıyla davalıya para verdiğini, davalının bu nedenle dava konusu bonoları düzenlediğini, ancak davalının aldığı paraları yatırmaması nedeniyle emekli işlemlerinin geciktiğini ileri sürmüş, davalı ise bahsi geçen bonolarda yer alan imzaların kendisine ait olmadığını savunmuştur. Niksar Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2013/163 Esas 2013/284 Karar sayılı dava dosyasındaki 18.8.2003 tarihli belge ile "Özel Protokol" başlıklı belge, bonoya dayanak yapılan temel ilişkinin varlığı iddiasını kuvvetlendirir niteliktedir. Bononun zamanaşımına uğramış olması temel ilişkiye dayalı olarak alacağın istenilmesine de engel teşkil etmez. Niksar Asliye Ceza Mahkemesi dosyasında Samsun Kriminal Polis Laboratuvarları Müdürlüğü'nden alınan 8.3.2013 tarihli raporda; dava konusu bonolardaki imzaların davalının eli ürünü olduklarını gösterir nitelikte kaligragik ve grafolojik bulgulara raslanılamadığı belirtilmiştir. Bununla birlikte Niksar İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2008/61 Esas 2011/6 Karar sayılı dosyasında Ulusal & Uluslararası Adli Kriminal İnceleme ve Raporlama Kuruluşu'ndan alınan 13.1.2011 tarihli raporda; dava konusu senetlerin üzerinde yer alan yazım ve rakamların tümünün çok kuvvetle muhtemel davalının eli ürünü olduğu, senet üzerinde yer alan imzaların davalının eli ürünü olan imzalar ile aynı olmadığı, benzeyen bir imza olduğu, kişinin imzasını muhtemelen olduğundan farklı attığının düşünüldüğü hususlarına değinilmiştir. Bu durum karşısında her iki rapor arasındaki çelişkinin ve dava konusu ihtilafın giderilmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu'nun ilgili dairesinden dava konusu senetlerde yer alan imzaların davalının eli ürünü olup olmadığına dair bilirkişi raporu alınmaksızın eksik inceleme ve yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, temyiz olunan kararın davacı yarına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.