MAHKEMESİ : İSTANBUL (KAPATILAN) ANADOLU 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 11/02/2014NUMARASI : 2013/211-2014/28Taraflar arasında görülen davada İstanbul (Kapatılan) Anadolu 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/02/2014 tarih ve 2013/211-2014/28 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, gerçek kişi müvekkilleri ile davalıların, diğer davacı olan müvekkili şirketin ortağı olduklarını, davalı S.. K..'un Bakırköy 37. Noterliği'nin 02.08.2013 tarih ve 023271 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 26.08.2013 tarihinde genel kurul toplantısı yapılacakmış gibi ihtarname yolladığını, bu girişimin hukuka aykırı olduğunun belirtilmesine rağmen davalı S..K..un yetkili gibi davranarak İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu'na başvurarak genel kurul ilanını Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan ettiğini, TTK'nın 411. maddesinde kimlerin genel kurul çağrısı yapabileceğinin açıklandığını, bu yetkinin yönetim kurulunda olduğunu, davalı yanın kanuni gereklerini yerine getirmeden kendi keyfi hareketleri ile şirket genel kurulu yapmak için 26.08.2013 tarihinde şirket merkezine geldiklerini ve aralarında genel kurulun 1 ay sonraya kaldı diyerek tutanak tuttuklarını, davalı yanın amacının müvekkillerine zarar vermek ve şirketin kilitlenmesini sağlamak olduğunu ileri sürerek davalı tarafın genel kurul girişiminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, yapılan çağrının usule uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalılardan S.. K..'un şirketin ortağı ve paydaşı olması sebebiyle yönetim kurulundan genel kurulun toplantıya çağrılması istemi yapma hakkının mevcut olduğu, ancak bu istemi kabul edilmediği takdirde TTK 411/4 maddesinde yer alan hakkın kullanılması noktasında TTK 412'de yer alan esasların uygulanmasının gerektiği, bu prosedürün tam olarak tekemmül etmediği, davalılardan S.. K..'un ihbarname ile belli olan genel kurul toplantı maddelerine madde eklenerek genel kurul toplantısı yapılmasına ilişkin talebinin reddedildiğini, bu red kararının üzerine davalılardan S.. K..'un ihtarname göndererek genel kurul toplantısı yapılacağını ilan etmesinin hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı S.. K..'un yönetim kurulu üyesi olarak tek başına genel kurul yapma yetkisini haiz olmaması, noter aracılığıyla ihtarname göndererek ilgili kişilere genel kurul toplantısına çağırma girişiminin hukuka uygun olmadığından yapılmak istenen genel kurul isteminin yok hükmünde sayılmasına karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. Dava, davalının şirket genel kurulunu toplama girişiminin iptaline karar verilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Ancak, genel kurul çağrısındaki usulsüzlüğün genel kurul iptali sebebi olmasına ve ancak genel kurul yapılması halinde, genel kurulun iptali için açılacak davada ileri sürülebilecek olmasına rağmen, mahkemece, davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalılara iadesine, 08.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.