MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/02/2014NUMARASI : 2013/171-2014/33Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/02/2014 tarih ve 2013/171-2014/33 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, Elginkan Holding bünyesinde faaliyette bulunan müvekkili şirketlerin gerçek kişi sahipleri olan Ekrem-Cahit-Ahmet'in baş harflerine izafeten 1960'lı yıllarda ECA kelimesini marka olarak tescil ettiklerini, ECA markası ile üretilen sıhhi tesisat malzemelerinin kalite, satış sonrası servis ve hizmet desteği nedeni ile tüketiciler düzeyinde iyi bir ün kazandığını ve aranılan malzeme durumunda olduğunu, davalı şirketin kurulup faaliyete geçmesinden sonra 2004 yılında müvekkili şirketlerin WEB sayfasındaki katalogları ile diğer basılı evraklarındaki musluk grubu ürünlerinin resimlerini kendi ürünlerinin resimleri gibi basıp piyasaya sürdüğünü, keza müvekkili şirketlerce üretilen muslukların birebir benzerinin veya iltibasa yol açacak şekilde benzerlik taşıyan ürünleri üreterek piyasaya sürdüğünü, dilekçede ayrıntılı olarak gösterilen 21 adet davalı ürününün müvekkillerinin ürünlerine birebir benzetilmek ya da iltibasa yol açacak şekilde benzetilmek sureti ile üretilmesinin ve piyasaya sürülmesinin, ayrıca kataloglarda gösterilmesinin TTK'nın 56-57. maddeleri uyarınca haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek davalının eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile haksız rekabet teşkil eden davranışlarının menine, refine ve kararın ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davaya konu oluşturan hiçbir armatürün davacıya ait olmadığını, müvekkilinin kullandığı markanın NEWARC olduğunu ve bu markanın tüm mal ve hizmet grubunda tescilli olduğunu, dava konusu armatürlerin dünyadaki diğer armatür firmaları tarafından da üretilip satıldığını, tescilsiz tasarımların haksız rekabet teşkil etmeyeceğini ve bu şekilde ilelebet korunamayacağını savunarak davanın reddini istemiş, karşı davasında da, karşı davalıların müvekkillerinin müşteri ve bayileri ile rakiplerine müvekkilinin taklit mal sattığını yaymakta olduklarını, bu durumun müvekkillerinin şerefi ve haysiyeti ile itibarına zarar verdiğini ileri sürerek davacıların haksız rekabetlerinin tespitine, haksız rekabetin menine, 5.000 TL manevi tazminatın reeskont faizi ile birlikte davacı ve karşı davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin ilamı ile davaya konu 2, 3 ve 4. sırada yazılı batarya kollarının davalıya ait tescillerinin hükümsüzlüğüne karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, dava tarihi itibariyle dava dilekçesinde yazılı 2, 3, 4, 9, 10, 11 ve 15 nolu ürünlerin herhangi bir teknik, zorunluluk olmaksızın iltibasa yer verilebilecek şekilde davalı tarafından üretilerek kataloğunda gösterildiği, bu ürünler açısından haksız rekabet oluştuğu gerekçesiyle davalının bu eylemlerinin TTK 56 ve 57 maddeleri uyarınca haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile davalı ve karşı davacının bu şekilde oluşan haksız rekabetinin menine, hüküm özetinin ilanına, kalan 1, 5, 6, 7, 8 ve 12 kod nolu ürünlerin davalı adına tasarım tescillerinin bulunduğu, hükümsüz kılınıncaya kadar geçerliliklerini sürdüreceği gerekçesiyle fazla istemin reddine; karşı dava yönünden ise karşı davalıların dava konusu edilen ürünleri özgün bir şekilde tasarlayarak kullanmaya başladıkları, davalı tarafın ürünlerini iltibasa yer verecek şekilde üretip pazarlamasının söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.1- Asıl ve karşı dava haksız rekabetin tespit ve menine ilişkin olup, mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Asıl dava yönünden, davacının dayandığı ürünlerle ilgili olarak tescilli bir tasarımı söz konusu olmadığına göre, davalının ürünlerinin davacının dayandığı ürünler ile birebir aynı olması tek başına haksız rekabet oluşturmaz. Haksız rekabetin varlığı için 6762 sayılı TTK'nın 56. vd. maddeleri uyarınca dürüstlük kurallarına aykırı şekilde başkasının iş mahsulleri ile ilgili olarak iltibas tehlikesine yol açacak eylemler bulunup bulunmadığının, tanıtıcı işaret ve benzer ibareler suretiyle kullanılıp kullanılmadığının ve yine davalı savunmasında belirtilen tescilli tasarım kapsamında bir kullanım olup olmadığının tartışılması bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz, eksik ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru olmamış, asıl davaya yönelik hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, karşı davaya yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, taraf vekillerinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin karşı davaya yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 08.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.