Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 18939 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17558 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : İSTANBUL (KAPATILAN) 35. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 02/06/2014NUMARASI : 2014/223-2014/234İstanbul (Kapatılan) 35. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/06/2014 tarih ve 2014/223-2014/234 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz isteyen (alacaklı) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:İhtiyati haciz talep eden vekili, müvekkili banka ile dava dışı şirket arasında akdedilen genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzalayan borçlu N.. K.. hakkında ödenmeyen borç tutarı nispetinde ihtiyati ahciz kararı verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, asıl borçlu yönünden alacağın ifası talep edilmiş olmadığından kefil açısından TBK 586/1 2. cümle uyarınca ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.Kararı ihtiyati haciz talep eden vekili temyiz etmiştir.Talep ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, ihtiyati haciz kararı verilmesini talep eden alacaklı vekili, borçlunun müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, kat ihtarına rağmen borcun ödenmediğini ileri sürerek, borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece yapılan inceleme sonunda yukarıda değinilen gerekçe ile talebin reddine karar verilmiştir.Mahkeme gerekçesinde asıl borçlu yönünden alacağın ifasının talep edilmediği belirtilmiş ise de, müşterek borçlu ve müteselsil kefile başvurabilmenin koşulu asıl borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması olup, dosya içeriğinden de alacaklı bankanın hesabı kat ettikten sonra asıl borçluya tebliğden itibaren 7 günlük süre vermek suretiyle alacağının ödenmesini isteyen ihtar gönderdiği, ihtarnamenin İİK'nın 68/b maddesi uyarınca borçlu şirketin sözleşmede bildirdiği adrese tebliğ edildiği, borçlunun ifada geciktiği ve alacaklı tarafça tanınan sürede borçlu tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmakla mahkemece TBK'nın 586/1. maddesinde öngörülen kefile müracaat edebilme koşulunun gerçekleştiği, nazara alınarak, ihtiyati haciz talebinin kabulü gerekirken, reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle kararın alacaklı banka yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 03/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.