MAHKEMESİ : İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/04/2012NUMARASI : 2010/70-2012/103Taraflar arasında görülen davada İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/04/2012 tarih ve 2010/70-2012/103 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 04/02/2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av.E. C. D. ile davalı vekili Av.S. Ş.dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, taraflar arasında 21.09.2004 tarihli franchise sözleşmesi imzalandığını, davalının müvekkiline ait 'The N. Shıeld' ticari markası kullanarak pup işlettiğini, sözleşmenin süresinin 5 yıl olarak tayin edildiğini, sürenin sona ermesine rağmen sözleşmenin zımnen yenilendiğini, 2010 yılı Ocak ve Şubat ayı alacaklarının bulunduğunu, puplarda kullanılan markanın vazgeçilmez dekorasyonu ile konseptinin bulunduğunu, davalının müvekkiline ait bu konsept ve dekorasyonu kullanarak başka bir markayla pup işlettiğinin tespit edildiğini, bu kullanımının durdurulmasının istendiğini, haksız kullanımın devam ettiğini, esasen sözleşmenin 13. maddesinde de 1 yıl süreli rekabet yasağı öngörüldüğünü ileri sürerek ve ıslah isteminde bulunarak, müvekkilinin maruz kaldığı haksız rekabetin men'i için davalı işletmenin anılan yerde 1 yıl süre ile benzer işletme işletmesinin men'ine, bakiye cari hesap alacağı 1.550.84 TL ile 95.714.13 TL maddi ve 2.500 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davada ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, davacının dayandığı sözleşmenin 5 yıl sonunda sona erdiğini, kendisine ait işyerinde dekorasyon ve tasarım değişikliği yaparak 'Bow Bels' markasıyla faaliyet gösterdiğini, rekabet yasağının Anayasa'ya ve Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerine aykırı bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, davacının haksız rekabetin men'i talebinde de bulunduğu, sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren 1 yıllık süre geçtiğinden bu talebin konusunun kalmadığı, uyuşmazlığın taraflar arasındaki franchıse sözleşmesinde kararlaştırılan rekabet etmeme yasağının ihlal edilip edilmediğinden kaynaklandığı, her ne kadar sözleşmenin 21.09.2009 tarihinde sona erdiği beyan edilmiş ise de davalı tarafın 2009 Ekim, Kasım ve Aralık aylarıyla ilgili ödemeler yaptığı, sözleşmenin bir süre için daha uygulandığı, 01.01.2010 tarihinden itibaren ödeme yapılmadığı, defter ve kayıtlara göre davacının 1.550.84 TL alacağının belirlendiği, 4054 sayılı Kanun'un 4. maddesine uygun şekilde Rekabet Kurulu tarafından çıkarılan 'Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği'nin 5/6. maddesi hükmüne göre, rekabet halindeki mal ve hizmetlerle ilgili olması, faaliyette bulunan tesis ile sınırlı bulunması ve know-how'u korumak için zorunlu bulunması şartıyla 1 yıla kadar rekabet etmeme yükümlülüğünün kararlaştırılabileceği, sözleşmenin 8. maddesinde davalıya know-how'un verildiğinin kararlaştırıldığı, 13. maddesinde ise davalının, kendisine devir edilen know-how'u herhangi bir şekilde kullanmayacağını ve kullanılmasına izin vermeyeceğini taahhüt ettiği, işletme biçimi, işletmenin iç mekan ve tasarımı, işletmede kullanılan tüm malzeme, menü fiyat politikası, ürün çeşitleri, işletme tarzı vs bir bütün olarak know-how'u oluşturacağı, davalının faaliyetinin sözleşmenin 8 ve 13. maddelerine aykırılık teşkil ettiği, rekabet yasağının çalışma hürriyetiyle ilgisinin olmadığı, aynı işyerinde aynı konseptte aynı işyeri tasarımı kullanılarak ve davacının, davalıya verdiği know-how'a göre ticari faaliyetinin yürütülmesini içerdiği, davalı eyleminin rekabet etme yasağına aykırılık ve haksız rekabet teşkil ettiği, davalının açık kusuru olduğu, eylemin TTK'nın 58 ve BK'nın 49. maddeleri uyarınca manevi tazminatı da gerektirdiği, davalının rekabet yasağına aykırı davranışı nedeniyle elde ettiği gelirin belirlendiği, davacının ayrıca sözleşmeden kaynaklı alacağının olduğu gerekçesiyle 95.714.13 TL maddi tazminat, 1.550.84 TL bakiye sözleşme alacağı ile 2.500 TL manevi tazminatın tahsiline, 1 yıllık rekabet yasağının başlama süresi ve karar tarihi itibariyle men talebi konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, taraflar arasında esas itibariyle davacıya ait tescilli markanın davalı tarafından kullanımını da içeren 5 yıl süreli franchise sözleşmesi imzalanmış olmasına, uyuşmazlığın bu sözleşmede kararlaştırılan rekabet etme yasağının ihlali ile bakiye franchise bedelinin tahsili isteminden kaynaklanmasına, davacının sözleşme sonrasında tescilli markasının unsuru olduğunu iddia ettiği dekorasyonu ile konseptinin kullanıldığını iddia etmesine, anılan iddianın tescilli markayı da kapsar şekilde bir bütün olarak değerlendirilmesinin ihtisas mahkemesince yapılmasının gerekmesine, mahkemenin kendisini görevli kabul etmesinde bir yanlışlık bulunmamasına, davacının dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak bakiye franchise alacağının olduğunu da açıklamasına, ıslah dilekçesinde bu alacağı talep etmesinin mümkün bulunmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Dava, franchise sözleşmesinde kararlaştırılan rekabet etme yasağının ihlaline dayalı, davalının haksız rekabetinin men'i, maddi ve manevi tazminatın tahsili ile bakiye alacağın tahsiline ilişkindir.Mahkemece, bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde maddi tazminata hükmedilmiştir. Anılan bilirkişi raporunda rekabet etme yasağının ihlali sonrasında davacının talep edebileceği tazminat KDV de dahil edilerek belirlenmiş, mahkemece bu tutar aynen hüküm altına alınmıştır. Ancak, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun hükümleri ile rekabet etme yasağı ihlaline dayalı istemin maddi tazminat davası niteliğinde bulunduğu da dikkate alınarak bir değerlendirme yapılmadan ve hiçbir gerekçe gösterilmeden KDV'ye hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 04/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.