Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1887 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 735 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : FİNİKE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/12/2011NUMARASI : 2008/94-2011/442Taraflar arasında görülen davada Finike Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20.12.2011 tarih ve 2008/94-2011/442 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada birleşen davada davalı K.. K.. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı K.. K.. vekili, asıl dosya kapsamında, müvekkili K.. K.. ile davalı M.. Ö..'in davacı şirketin %50'şer hisseye sahip ortakları ve müteselsil yetkili müdürleri olduğunu, davacı K.. K.. ile davalı M.. Ö..'in birlikte imzası ve onayı olmadan hiçbir hukuki işlemin yapılamadığını, davacı ve davalının şehir dışında olmaları ve şirketin ticari ve idari işlerinin yürütülmesi için Finike Noterliği'nin 02/07/2007 tarih 5228 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile İ.. A..'e yetki verildiğini, müvekkili K.. K..'ın yapmış olduğu incelemede davacı şirketin evrak ve belgelerde tahsil edilen paraların resmi şekilde gösterilmediğinin, giderlerin belgelendirilmediğinin, belgelendirilenlerin fazla gösterildiğinin, diğer şirket ortağı davalının babasının N. İnşaat Ltd. Şti. nezdindeki hesaplarına yüksek meblağlı paraların aktarıldığının tespit edildiğini bu kapsamda vekil olarak atanan İ.. A..'ün müvekkili tarafından vekillikten azledilmesine rağmen azil tarihinden sonra da şirket adına hukuki işlemler yapmaya devam ettiğini, bu kişi ile birlikte diğer ortak M.. Ö.. tarafından şirket defterlerinin bilinmeyen bir yere kaçırıldığını, şirket tarafından üretilen blok mermer bedellerinin zimmete geçirildiğini, muvazaalı yöntemlerle şirkete ait mermer ocağında bulunan makineler ve blok mermerlere hacizler yaptırılarak şirketin zarara uğramasına sebebiyet verdiklerini belirterek, davalı M.. Ö..'in şirket müdürlüğünden azline, davalının şirkete ait tüm ticari defter ve belgeleri teslimine, davalı M.. Ö..'in hesap verme borcunu yerine getirmesine, doğrudan ve dolaylı zararlardan dolayı 10.000 TL tazminatın davacı şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; birleşen 2008/95 E. 2009/262 K. sayılı dosya kapsamında, aynı olaylar sebebiyle davalı İ.. A..'ün vekaletnamesinin iptali ile kendisine noterden gönderilen azilnamenin tasdikine, İ.. A..'ün hesap verme borcunu yerine getirmesine, kendisinde bulunan şirkete ait belge ve defterlerini iade etmeye zorlanmasına, şirkete verdiği doğrudan ve dolaylı zararlardan dolayı şimdilik 10.000,00 TL tazminatın davacı şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; birleşen 2008/96 E. 2009/263 K. sayılı dosya kapsamında, aynı olaylar sebebiyle davacı K.. K..'a avukat tayini hususunda davacı şirketi münferiden tek başına yetkili müdür olarak yetki verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; asıl dosya ile birleştirilen ve davacı K.. K.. aleyhine açılan 2008/256 E. 2008/335 K. sayılı dosya kapsamında ise, ortaklıktan çıkarma davasının şirket tüzel kişiliğine karşı açılması gerektiğini, iki kişilik limited şirkette ortaklıktan çıkarmanın mümkün olmadığını, vekilin azlinin haklı sebeplere dayandığını, müvekkilinin davalı E. Maden Tic. A.Ş'de, E. Ltd. Şti. kurulmadan önce yönetim kurulu başkanlığı görevini yürütmekte olup bu durumun davalı diğer şirket ortağı tarafından bilindiğini, rekabet yasağının oluşmadığını belirterek kendisi aleyhine açılan birleşen davanın reddini istemiştir.Davalı M.. Ö.. vekili, birleşen dosyalar kapsamında, davacı K.. K..'ın şirketi tek başına temsil yetkisi bulunmadığı için bu davayı açamayacağını, yapılan işlemlerde ve hacizlerde muvazaalı hareket edilmediğini, hacizlerin dava dışı Net İnşaat Ltd. Şti'ne ait makineler üzerinde yapıldığını, iddiaların doğru olmadığını belirterek davacı tarafça açılan asıl dava ve birleşen davaların reddini istemiş, asıl dosya ile birleştirilen 2008/256 E. 2008/335 K. sayılı dosyada ise, şirket ortağı K.. K..'ın müştereken atanan vekil İ.. A..'ü tek başına hukuka aykırı olarak azlettiğini, şirket faaliyetlerini engellediğini, dava dışı E. Maden Ticaret A.Ş'nin yönetim kurulu başkanlığını yapmakta olup, rekabet yasağına aykırı davrandığını, şirkete ait mermer blokları üzerinde müvekkilinin onayı bulunmaksızın tasarrufta bulunduğunu belirterek davalının E. Mermer Sanayi İht. İhr. Ltd. Şti. ortaklığından çıkarılmasına, şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen dosya davalısı İ.. A.., davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, asıl dosya ve birleşen dosyalar kapsamında yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar Net İnşaat Şirketi'nin borçları nedeniyle E. Şirketi'nin mallarına haciz konulduğu belirtilmiş ise de, her iki şirketin birbirlerinden ayrı tüzel kişilikler olduğu, muhafaza altına alınan malların E. Şirketi'ne ait olmadığı, davalı müdür M.. Ö..'in şirket mallarına haciz gelmesine sebep olması nedeniyle azli gerektiği yönündeki iddianın kabul edilemeyeceği, ayrıca şirketin ticari defterlerinin diğer müdür tarafından incelemesine müsaade edilmemesinin tek başına şirket müdürünün azlini haklı gösterecek bir durum olmadığı, diğer taraftan, şirketin bütün müdürlerinin şirket defterlerini inceleme hakkının bulunduğu, davacı tarafça şirketin uğradığı iddia edilen zararın varlığı ve davalıların zarara kusurlu bir şekilde sebep oldukları hususlarının ispatlanamadığı, şirket müdürü K.. K..'ın aynı zamanda dava dışı E. Mermer Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin pay sahibi ve yönetim kurulu başkanı olduğu hususunun E. Ltd. Şti. kurulurken diğer ortak M.. Ö.. tarafından bilindiği, şirket ortağı K.. K..'ın şirkete ait mermer blokları alıp kullandığı hususunun ispatlanamadığı, davacı şirket ortağının vekili tek başına vekillikten azlinin hukuken mümkün ve geçerli olduğu, ancak azlin geçerli olmasının mahkeme kararına bağlı olmadığı gerekçesiyle asıl dava yönünden, davalı M.. Ö..'in şirkete ait tüm ticari defter ve belgeleri teslimine, sair tüm taleplerin reddine, birleşen 2008/95 E. sayılı dava dosyası yönünden, vekaletnamenin iptali ve azilnamenin tasdikine yönelik talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı İ.. A.. tarafından şirkete ait tüm defterlerin şirkete iadesine, sair talepler ile diğer birleşen dosyalar kapsamındaki taleplerin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı-birleşen dosya davalısı K.. K.. vekili temyiz etmiştir. Asıl dava, limited şirketin müşterek imza ile temsile yetkili müdürünün azli, şirket ortağının hesap verme borcunu yerine getirmesi, şirket ticari defter ve belgelerinin teslimi ile şirketin zarara uğratılması sebebiyle maddi tazminat; birleşen 2008/95 E. sayılı dava, şirket müdürlerince atanan ticari mümessilin azlinin mahkemece tasdiki, ticari mümessilin hesap verme borcunu yerine getirmesi, şirket defter ve belgelerinin teslimi, şirketin zarara uğratılması sebebiyle maddi tazminat; birleşen 2008/96 E. sayılı dava, müşterek imza ile temsile yetkili şirket ortağına avukat tayini hususunda limited şirketi münferiden tek başına yetkili müdür olarak yetki verilmesi ve birleşen 2008/256 E. sayılı dava, limited şirket ortağının ortaklıktan çıkarılarak, şirkete kayyım atanması istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçeler ile asıl davanın ve birleşen 2008/95 E. sayılı davanın kısmen kabulüne, birleşen 2008/96 E. ve 2008/256 E. sayılı davaların reddine karar verilmiştir.Ancak, asıl dava yönünden, davacı tarafça şirket adına tahsil edilen paraların şirket kayıtlarında resmi olarak gösterilmediği, giderlerin belgelendirilmediği, belgelendirilenlerin şişirildiği, hesap görülmeden diğer şirket ortağı davalının babasının şirket hesaplarına yüksek meblağlı paraların aktarıldığı, şirket ticari defter ve belgelerinin şirketin muhasebecisinden sahte evrak ve korkutma ile alınarak kaçırıldığı, davalı şirket ortağının ticari mümessil ile birlikte hareket ederek şirket tarafından üretilen blok mermer bedellerini zimmetine geçirdikleri, bu eylemleri gizlemek için şirketin tüm ticari evrak ve kayıtlarını kaçırdıkları, şirkete ait mermer ocağında bulunan makineler ve blok mermerlere muvazaalı ve kasıtlı olarak hacizler yapıldığı bu şekilde şirketin doğrudan ve dolaylı olarak zarara uğratıldığı, davalı şirket ortağının talimatıyla şirkete ait mermer ocağında bulunan demirbaş malzemeler ile elektrik sayacı, pano, kablolar ve akaryakıt tankının kaçırıldığı, ticari mümessilin azil tarihinden geriye doğru tarih atmak suretiyle kambiyo senedi tanzim ederek şirketi zarara uğrattığı belirtilmiş ve belirtilen eylemler nedeniyle hazırlık soruşturması devam eden ilgili savcılık dosyalarının numaraları bildirilmiş, yargılama aşamasında da bildirilen savcılık dosyalarına ilişkin bir kısım belgeler getirtilerek davacı iddialarının bir kısmı yönünden devam eden ceza davalarının açılmış olduğu anlaşılmıştır. Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 309. maddesi kapsamında belirtilen sebeplerle şirketin zarara uğratılması halinde bundan dolayısıyla zarar gören pay sahipleri ve şirket alacaklılarının dava haklarının olduğu, ancak hükmolunacak tazminatın şirkete verileceği düzenlenmiştir. Buna göre, asıl dava kapsamında davacı tarafça belirtilen eylemler ve bu eylemler sebebiyle açılmış bulunan savcılık soruşturma dosyaları ve devam eden ceza yargılamaları dikkate alınarak ve gerekirse bunların sonuçları beklenerek şirket müdürünün azli koşullarının oluşup oluşmadığı ve 6762 sayılı TTK'nın 309. maddesi kapsamında tazminat talep koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilerek ve şirket belge ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, asıl davada eksik inceleme ile davalı şirket ortağının şirket müdürlüğünden azli ve tazminat talebinin reddine ilişkin olarak verilen karar doğru görülmemiştir. Öte yandan birleşen 2008/95 E. sayılı dava yönünden, her ne kadar dava dilekçesinde şirket ortağı K.. K.. ve E. Mermer San. İth. İhr. Ltd. Şti. davacı olarak gösterilmiş ise de, Dairemizin 22.10.2013 tarih, 2013/11451 E. 2013/18410 K. sayılı geri çevirme kararı sonrasında davacılar vekili olarak hareket eden Av. H.. E..'ın 20.11.2013 havale tarihli dilekçesi ile davacı olarak gösterilen şirket adına vekaletnamesinin bulunmadığını belirtmiş olmasına ve şirketin ticari mümessili sıfatıyla hareket eden davalı İ.. A.. aleyhine açılacak tazminat davasının ancak şirket tarafından açılabilecek bulunmasına göre, bu davalı yönünden davacı K.. K.. tarafından açılan davadaki tazminata ilişkin talebin aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle karar verilmesi de doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir.Ayrıca kabule göre, mahkemece asıl davanın ve birleşen 2008/95 E. sayılı davanın kısmen kabul edilmiş olmasına göre, mümeyyiz davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi ve yargılama giderinin tamamının davacı üzerinde bırakılması ile birleşen 2008/95 E. sayılı dava yönünden kendisini vekil ile temsil ettirmeyen davalı İ.. A.. yararına vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiş, hükmün mümeyyiz davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl dava ve birleşen 2008/95 E. sayılı davada verilen hükmün mümeyyiz davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden asıl davada birleşen davada davalı K.. K..'a iadesine, 04.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.