MAHKEMESİ : İSTANBUL(KAPATILAN) ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 27/02/2014NUMARASI : 2013/236-2014/78Taraflar arasında görülen davada İstanbul(Kapatılan) Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/02/2014 tarih ve 2013/236-2014/78 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı İstanbul Gaz Dağıtım San. ve Tic. A.Ş. arasında 4036712 poliçe ile sigorta ilişkisi kurulduğunu, 23.6.2010 tarihinde sigortalıya ait boru hattına davalılarca verilen hasar nedeniyle 1488 aboneye gaz hizmeti verilmediğini, hasara ilişkin olarak sigortalıya 28.289,05 TL ödeme yapılarak TTK'nın 1301. maddesi gereğince sigortalının haklarına halef olunduğunu, davalının yapılan görüşmeler neticesinde 1.505,00 TL tutarında kısmi ödeme yaptığını, alacağın geri kalan kısmının ödenmemesi nedeniyle İstanbul 5. İcra Müdürlüğü'nün 2011/170 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek icra takibine yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilince su şebekesi kazısı yapıldığı sırada hasarın meydana geldiğini, hasarın onarım bedeli olan 1.505,00 TL'nin müvekkili tarafından ödendiğini, ancak yapılan takiple çok sayıda abone için gaz açma bedeli olarak tahakkuk ettirilen 26.784,00 TL'nin talep edildiğini, bu bedelin verilen hasarla bir ilgisinin bulunmadığını, Doğalgaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 63. maddesi uyarınca istenilen alacağın doğmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, 23.6.2010 tarihinde davalının İSKİ adına hizmet ifa ettiği sırada dava dışı sigortalıya ait regülatöre çarpmak suretiyle hasar verdiği, olayın oluş şekli ve fail yönünden taraflar arasında ihtilafın bulunmadığı, davacı tarafça sunulan sigorta poliçesinden hasarın meydana geldiği hattın davacı tarafından “Sınai Ticari Yangın Sigorta Poliçesi” ile sigortalandığının anlaşıldığı, poliçe ek teminatları kapsamında kara taşıtları klozu kapsamında araç çarpması durumunun belirtildiği, dava konusu alacağın kesilen gazın yeniden abonelere verilmesi için abone sayaçlarının yeniden ayarlanması işleminden kaynaklı dolaylı hasar niteliğinde olduğu, bu kapsamdaki dolaylı hasarlar yönünden poliçede teminat verilmediği, davacının teminat dışı yaptığı ödemenin lutuf ödemesi niteliğinden bulunduğu, bu kapsamda TTK'nın 1301. maddesi uyarıncaistemde bulunamayacağı, sunulan ibranamede temlik beyanının olmaması nedeniyle davacının BK 162. maddesi gereğince de temlik alacaklısı sayılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, davacı tarafından tanzim edilen Sınai Ticari Yangın Sigorta Poliçesi kapsamında davalının neden olduğu hasara binaen sigortalıya yapılan ödeme nedeniyle TTK'nın 1301. maddesi hükümleri uyarınca açılmış rücuen tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, davaya dayanak poliçenin "Açıklamalar" başlıklı bölümünde "İşbu poliçe İgdaş'a ait 2009/148247 nolu ihale kayıt numaralı ihale dökümanındaki Varlık ve Yangın Sigortaları ile Kasa Yangın Sigortası için tanzim edilmiştir. İşbu poliçe üzerinde yazılı özel notlar ile çeliştiği noktada 2009/148247 nolu ihale dökümanındaki özel şart, muafiyet ve limitler geçerlidir..." şeklindeki hükmü ile bu hükümle atıf yapılan 2009/148247 sayılı ihale dökümanının eki niteliğindeki "İgdaş İşyeri Sigortası 2010 Yılı Dönemi Teknik Şartnamesinin 5.5. maddesinde yer alan "Gaz arzının durması sonucu oluşan aksaklıklar sebebiyle yapılacak gaz açma kapama bedelleri iş bu sigorta teminatına dahildir" hükmü uyarınca, talep edilen alacağın sigorta kapsamında yapılan ödemeden kaynaklandığını iddia etmiştir. Davalı ise, dava konusu edilen alacağın hasarla doğrudan ilgisinin bulunmadığını, talep edilen alacağın hasar nedeniyle abonelere gaz arzının kesilmesi ve tekrar açılması nedeniyle gaz açma-kapama bedeli olarak abone başına düşen 18,00 TL'lik miktarların toplamından ibaret olduğunu, bu bedelin doğrudan zarar niteliğinde olmaması nedeniyle poliçe kapsamında sayılamayacağını, kaldı ki Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 44, 45, ve 63. maddeleri gereğince somut olayda abonelerden talep edilemeyecek bu ücretin davalıdan da talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece karar gerekçesinde ve alınan bilirkişi raporlarında tarafların açıklanan bu iddia ve savunmaları tartışılıp hasarın poliçe kapsamında kalıp kalmadığı, kalıyor ise Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin anılan maddelerinin hasar bedelinin davalıdan tahsiline engel teşkil edip etmediği hususları irdelenip, tartışılmamıştır. Bu bakımdan, mahkemece tarafların bahsi geçen iddia ve savunmalarını karşılayacak, anılan teknik şartname ve yönetmelik hükümlerini de irdeleyecek şekilde ek rapor ya da yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmak suretiyle sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 01/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.