MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 21/02/2013NUMARASI : 2010/513-2013/72Taraflar arasında görülen davada Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21.02.2013 tarih ve 2010/513-2013/72 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin, 02/03/2009 tarihinde yapılan ihale sonucunda davalı kurum personelinin taşıma işine ilişkin olarak 28 ayrı hattın ihalesini aldığını, ihalesi müvekkili şirkete kalan hatların her biri için ayrı sözleşme yapılması gerekirken 30/03/2009 tarihinde tümü için bir sözleşme imzalandığını, müvekkili şirket personel taşıma işine başladıktan sonra, davalı kurumun Sanaem-Karapürçek güzergahında yeni bir hat oluşturup, bu hattın taşıma işini de müvekkili şirketin yapmasını istediğini, müvekkili şirketin de davalının tek taraflı belirlediği ücret üzerinden sözleşme dışı bu taşıma işini yaptığını, davacının, sonradan ortaya çıkan bu güzergah için çalıştırılacak araba olmadığı için kısa bir dönem belirlenen güzergahta C plakasız araç kullanmak zorunda kaldığını, bu durumu tutanakla tespit eden davalı kurumun sözleşmenin eki olan ihale şartnamesi gereğince toplam sözleşme bedeli üzerinden % 008 oranında cezayı 10/04/2010 tarihinde müvekkili şirketin istihkakından keserek gelir kaydettiğini, davalı kurumun aynı gerekçe ile daha öncede 1.057,45 TL ceza kesip müvekkilinin 01/06/2009 tarihinde istihkakından kesinti yaptığını, mevcut olmayan bir sözleşmeye aykırılıktan bahisle ve mevcut olmayan sözleşmedeki cezai şartlara dayanarak ceza uygulamasının yasal dayanağı olmadığını, kabul yerine geçmemekle birlikte bir an aksi düşünülerek ceza kesilecek olsa dahi, 28 araçlık sözleşme üzerinden değil sadece ihale şartların uyulmayan aracın sözleşme bedeli üzerinden % 008 ceza kesileceğini, davalı kurumun 28 araç içi ayrı ayrı sözleşme yapmak yerine tek sözleşme yapılmasının, her araç için ayrı ceza kesileceği ilkesine aykırı olduğunu, sözleşmenin cezai şarta ilişkin bölümünde sözleşmeye aykırı her sefer için ceza uygulanacağı belirtildiğini, seferden kastının günlük taşıma olduğunu, personelin sabah getirilmesinin ayrı sefer, akşam götürülmesinin ayrı bir sefer sayılamayacağını, bu nedenle ceza uygulamasının sabah ve akşam yapılan taşıma işinin tek sayılıp günlük ceza uygulanması gerektiğini, bu durumun, davalının ek güzergah konulmasıyla ilgili haksız uygulama ve buna bağlı olarak imzalanmayan sözleşme sebebiyle yeni konulan güzergahta bir aracın birkaç günlüğüne sözleşme şartlarına uymamasından ortaya çıktığını, ayrıca sözleşme imzalandıktan sonra akaryakıt fiyatlarında meydana gelen aşırı artışlar sebebiyle davalıdan fiyat farkı ödenmesi istenildiğini, ancak davalının fiyat farkını ödemediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili şirketten haksız olarak tahsil edilen cezai şartın şimdilik 5.000 TL kısmının ve ödenmeyen akaryakıt fiyat farkı olarak şimdilik 5.000 TL'nin avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davada ise, dava tarihinden sonraki döneme ilişkin akaryakıt fiyat farkı olarak şimdilik 5.000 TL'nin işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında asıl ve birleşen davadaki taleplerini ıslah ederek haksız tahsil edilen cezai şart yönünden 20.867,80 TL'nin akaryakıt fiyat farkı olarak asıl davada 108.453,41 TL'nin ve birleşen davada 65.677,85 TL'nin dava tarihlerinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, yapılan ihale sonucu imzalanan sözleşme ve sonrasında dava konusu edilen hususların ihale sözleşmesi ve idari şartnameye uygun olduğunu, davacı firmanın Esenboğa Havaalanı-Pursaklar hattına ilişkin iş artışına itiraz etmemek ve söz konusu hatta araç tahsis etmek suretiyle idarenin mezkur kararına muvafakat etmiş olduğunu, teklifte sözleşme bedeli de tek olup cezalar ve kesintiler yönünden bölünemeyeceğini, davacı firmanın içinde sözleşme taslağının bulunduğu ihale dökümanını inceleyerek ve döküman hükümlerini kabul ederek teklif verdiğini, yüklenicinin imzalanmasının üzerinden uzun bir zaman geçtikten sonra sözleşmenin cezalar ve kesintilerle ilgili hükmünü hakkaniyete aykırılığını ileri sürmesinin anlaşılamadığını, hak ediş belgelerini imzalayan ve ardından faturayı imzalayarak müvekkili kuruma veren ve ödenen hak ediş tutarlarına itiraz etmeden banka hesaplarında kullanıp kabul eden davacı firmanın, söz konusu hak edişler kapsamında ilave alacak talep etme hakkı bulunmadığını savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, tarafların kabulünde olan personel taşıma işi sözleşmesinde hangi güzergahlar için taşıma işinin yapılacağı, teknik şartnamede ise, kaç aracın çalıştırılacağı, hangi birim fiyat üzerinden nasıl hesaplama yapılacağının ayrıntılı olarak belirlendiği, davalı kurumun yeni hat tesis etmesi üzerine bu hatta taşıma hizmetinin de sözleşme bedelinin % 20'si kapsamında kalacak şekilde davacıya verilmesinde sözleşmeye aykırılık bulunmadığı gibi davacı yüklenicinin de davadan önce bu işleme herhangi bir itirazının olmadığı, dava konusu cezai şartın dayanağı, yeni tesis edilen hatta C plakasız araç çalıştırılması olup, dava dilekçesinde bu durumun, zorunluluktan kaynaklandığı belirtilmek suretiyle kabul edildiği, yüklenicinin taahhüdünü ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesinden dolayı davacının 12 nolu hak edişinden kesilen idari para cezası yerinde olup, grafolog raporunda her ne kadar hak ediş altındaki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı belirlenmiş ise de, davacı şirketin bu miktara ilişkin fatura düzenlemiş olması, aynı raporda faturadaki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olduğunun belirlenmesi ve hak edişe ihtirazi kayıt konulmaması nedeniyle imzanın aidiyetine ilişkin itirazın sonuca etkili görülmediği, sözleşmeye aykırılık nedeniyle idari para cezası tahakkuk ettirilmesi yerinde olduğundan istirdadı gereken bir miktar olmadığı, sözleşmenin 15.2 maddesinde “bu sözleşme kapsamında yapılan işler için fiyat farkı verilecektir…” dendikten sonra fiyat farkı hesabı başlığı altında akaryakıt ürünlerindeki fiyat farkının nasıl hesaplanacağı gösterilmiş olup, davacının asıl ve birleşen davadaki akaryakıt fiyat farkı ile ilgili istemlerinin sözleşmenin bu maddesine dayalı olması nedeniyle yerinde dava tarihinden 103.453,41 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren avans faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen davanın kabulü ile, 65.677,85 TL'nin 5.000 TL'sinin 14/06/2012 dava tarihinden 60.677,85 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, mahkemenin davacının hak edişleri ihtirazi kayıtsız imzalamış olması nedeniyle yapılan kesintiyi talep edemeyeceğine ilişkin gerekçesi doğru değil ise de, C plakasız araçların kullanıldığı hatta ilişkin taşımanın, taraflar arasındaki sözleşmeye dahil edilmesinin idarece sözleşmenin 30. maddesi kapsamındaki prosedürler yerine getirildikten sonra davacıya yaptırılmış olmasına ve bu işin sözleşmenin 30. maddesi kapsamında bulunmasına, davalı idarenin ceza kesmesinde herhangi bir usulsüzlük görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki 2 no'lu bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.2-Ancak, davacı taraf kesilen cezanın fazla olduğu, cezanın hesaplanmasında yanlışlık yapıldığından bahisle bilirkişi raporuna itirazda bulunmuştur. Bilirkişi heyetinden alınan ek raporda asıl raporda olduğu gibi ceza kesintilerinin, davacının taahhüdünü ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun şekilde yerine getirmemesi nedeniyle uygulandığından bahisle sözleşmeye aykırı bir durum olmadığı, davacı tarafça hak edişlerin ihtirazi kayıtsız alındığı belirtilerek davacının itirazlarını karşılar mahiyette bir değerlendirme yapılmamış, mahkemece de davacının bu yöne ilişkin itirazları karar yerinde yeterince tartışılmamıştır. Bu durumda, davacının bu konudaki iddiaları da gözetilerek ceza kesintisinin sözleşmeye uygun bulunup bulunmadığı ve davalı idarece yapılan kesintinin fazla olup olmadığı yeterince incelenmeksizin eksik inceleme ile karar tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin bütün, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8.921,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıya iadesine, 03.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.