Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1784 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 126 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/03/2013NUMARASI : 2012/185-2013/42Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15.03.2013 tarih ve 2012/185-2013/42 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davacı-karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, 178529 sayı ile müvekkili adına kayıtlı olan ve tanınmış hale getirilen ambalaj markasının davalı tarafından aynı/benzer tarzda, iltibas oluşturacak şekilde taklit edilip "Eti" ibaresiyle pazarlandığını, davalının bu eyleminin müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, davalının, gönderilen ihtarnameye "marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin oluşmadığı" şeklinde cevap vererek ambalaj markasının itibarından ve tanınmışlığından faydalanmaya, tecavüz ve haksız rekabete devam ettiğini, ayrıca davalının 2004/34778 sayılı "Eti Çikolata Keyfi Mini Sütlü Çikolata Şekil" markasını kötüniyetle kendi adına tescil ettirdiğini, bu markanın iltibasa sebep olacak derecede müvekkil markasına benzediğini, kötüniyetin başlı başına bir hükümsüzlük sebebi olduğunu, müvekkilinin gerçek hak sahibi sıfatına haiz bulunduğunu, yine davalının, müvekkili adına tescilli ambalaj markasını, tasarım tescil belgesi koruması altında kullanabilmek amacıyla 2007/04467 sayılı tasarımı kötüniyetle tescil ettirdiğini, anılan tasarımın müvekkili kullanımı karşısında yenilik ve ayırdedicilik vasıflarını sağlamadığını ileri sürerek 2004/34778 sayı ile davalı adına tescilli "Eti Çikolata Keyfi Mini Sütlü Çikolata Şekil" markasının ve 2007/04467 sayı davalı adına tescilli endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini, davalı eylemlerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitini, önlenmesini, haksız rekabet ve marka hakkına tecavüze konu ürünlerin imhasını talep ve dava etmiştir.Davalı-karşı davacı vekili, esasa ilişkin savunmaları ve cins, vasıf bildiren, marka niteliğine haiz olmayan davacının 178529 sayılı markanın hükümsüzlüğü talepli karşı davasının yanında hükümsüzlük talepli asıl davada müvekkilinin ikameti olan Eskişehir Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunarak yetki itirazında bulunmuştur.Karşı davalı vekili, müvekkilinin İstanbul İli Üsküdar İlçesi'nde ikametgahının bulunduğu, bu nedenle hükümsüzlük istemli karşı davanın Kartal Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin yetki alanına girdiğini savunarak yetki itirazında bulunmuş ve karşı davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, hükümsüzlüğü talep edilen "Eti Çikolata Keyfi Mini Sütlü Çikolata Şekil" markasının adına tescilli bulunduğu davalının adresinin Eskişehir olduğu, yasal süre içinde yetki itirazında bulunulduğu, bu halde davanın İstanbul Mahkemelerinin yetkisi dışında olup Eskişehir Mahkemelerinin yetkisi dahilinde kaldığı gerekçesiyle yetki itirazının kabulüne, mahkemenin yetkisizliğine, yetkili ve görevli mahkemenin hükümsüzlüğü talep edilen marka ve tasarımların sahibi bulunan davalının tescilli adresine ve davalı karşı davacının itiraz dilekçesindeki beyanına göre Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, karşı dava asıl davaya bağlı ve tabii olduğundan davacı tarafın karşı dava yönünden vaki yetki itirazının reddine, karar kesinleştiğinde ve süresinde talep halinde dosyanın yetkili Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.Kararı, asıl davacı-karşı davalı vekili temyiz etmiştir.Davacı, davalı adına tescilli marka ve endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü yanında, kendi marka hakkına tecavüz teşkil eden davalı eylemlerinin tespiti ile önlenmesini talep etmiştir. 556 sayılı KHK'nın 63/1. maddesi uyarınca dava, davacının ikametgâhı mahkemesinde veya suçun işlendiği veyahut tecavüz fiillerinin etkilerinin görüldüğü yerde açılabilir. Davacı, işbu davayı tecavüz fiillerinin etkilerinin görüldüğü yer mahkemesinde açtığına ve tecavüz iddiasına konu ürünlerin İstanbul'da satıldığı hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığına göre mahkeme yetkili olup, hükümsüzlük davalarında yetkiyi düzenleyen 556 sayılı KHK'nın 63/3. maddesi uyarınca mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle asıl dava davacısı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden asıl davada davacı-karşı davalıya iadesine, 03.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.