Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17768 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10977 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : İSTANBUL 15. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/02/2014NUMARASI : 2013/18-2014/152Taraflar arasında görülen davada İstanbul 15. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/02/2014 tarih ve 2013/18-2014/152 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili tarafından Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi ile sigortalanan emtianın dava dışı .... Güm. Nakl. Ltd. Şti.'nce yapılan nakliyesi sırasında hasarlandığını, tespit edilen 1.650 Euro hasar bedelinin sigortaya ödendiğini, davalının da hasara uğrayan emtiaların CMR sigortasını yaptığını, meydana gelen hasardan sorumlu olduğunu, müvekkilinin uğradığı zararın tazmini için icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı tarafça sigortalanan emtianın nakliyesinde kullanılan aracın müvekkili tarafından sigortalandığını, hasarın sigortalı araçla nakliye sırasında meydana gelmiş olması halinde müvekkiline başvurulabileceğini, bunun davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, teslimden 1,5 ay sonra tutulan tutanakta taşıyıcı firma görevlilerinin imzasının bulunmadığını, hasarın nerede ve nasıl meydana geldiğinin belli olmadığını, alıcının süresi içinde ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, CMR Konvansiyonu 30/1 maddesinin alıcı için "taşımacı ile beraber durumlarını kontrol etmeden ziya ve hasarın açıkça görüldüğü hallerde teslim anında veya açıkça görülmediği hallerde tesliminden yedi gün içinde (pazar günleri ve resmi tatiller hariç) durumu kendisine bildirmeden malı tesellüm ederse, bu husus onun yükü sevk mektubunda belirtildiği şekilde aldığına karine teşkil eder" kuralını getirdiği, aksinin alıcı tarafından kanıtlanabileceği, somut olayda alıcının malı hasarlı teslim aldığına ve teslim tarihi ile takip eden yedi gün içinde hasarı taşıyıcıya ihbar ettiğine dair bir belge ibraz edilmediği, malın hasarsız teslim alındığı karinesinin aksinin kanıtlanamadığı, taşıyıcının hasardan sorumlu olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Mahkemece, davanın reddine dair verilen 12.10.2010 tarihli karar Dairemizin 14.09.2012 tarih ve 2011/5747-2012/13377 E.K. sayılı ilamı ile bozulmuş ve bozma ilamında dava dışı taşıyıcının 12.02.2009 tarihli "meydana gelen 1.650 Euro hasar bedelinin karşılanması için CMR sigortası olan davalıya başvurulması gerektiği" şeklindeki yazısının taşıyan lehine oluşan karinenin aksini ispatlar nitelikte olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğine işaret edilmiştir. Mahkemece, Dairemizin bozma kararına uyulmakla birlikte alıcının malı hasarlı teslim aldığına ve teslim tarihi ile takip eden yedi gün içinde hasarı taşıyıcıya ihbar ettiğine dair bir belge ibraz edilmediği, malın hasarsız teslim alındığı karinesinin aksinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bozma ilamında belirtilen husus hakkında hiç bir değerlendirme yapılmamıştır. Mahkemece bozma kararına uyulmakla artık davacı yararına usuli müktesep hak doğmuş bulunmaktadır. Bu itibarla, uyulan bozma kararının gereğinin yerine getirilmesi, dava dışı taşıyıcının 12.02.2009 tarihli yazısının süresinde yapılmış bir ihbar bulunmamakla taşıyan lehine oluşan karinenin aksini ispatlar nitelikte olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.