MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 25/02/2014NUMARASI : 2013/175-2014/84Taraflar arasında görülen davada Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/02/2014 tarih ve 2013/175-2014/84 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; müvekkilinin yetkili hamil olduğu çekin kaybedilmesi nedeniyle Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'de 2012/597 esas sayılı dosya ile iptal davası açtıklarını ve mahkemece çekle ilgili olarak ödemeden men kararı aldıklarını yargılama sırasında çekin davalı tarafından bankaya ibraz edildiğinin tespiti nedeniyle, çek iptal davasının reddedildiğini ve ödeme yasağının kaldırıldığını, davalının şirketin eski ortağı olup, kusurlu ve kötü niyetli olarak çeki elinde bulundurduğunu ileri sürerek, dava konusu çekin istirdadına karar verilmesini ayrıca çekin kötü neyetli kişilerin eline geçmesini engellemek amacıyla teminatsız olarak; ödeme yasağı kararı verilmesi ve icra takibine konu edilmiş olması halinde icranın durdurulması yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı şirketin ortağı iken ortaklık hissesini 04/10/2012 tarihli Hisse Devir Sözleşmesi ile devrettiğini, hisse devrinden önce şirketin diğer ortağının şirket paralarını özel işlerinde kullanması ve kardan kendine pay vermemesi nedeniyle şirket müdürü ile yapılan anlaşma gereği dava konusu çekin ciro edilerek kendisine verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Yasa gereği çek eline geçmiş bulunan yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu hallerde o çeki geri vermekle mükellef ise de, yargılama sırasında çekin bankaya ibraz edilerek çek bedelinin davalıya ödendiği, davacı hakkında herhangi bir icra takibi bulunmadığı, davacının çek bedelini icra tehdidi altında ödemediği, çek bedelinin doğrudan doğruya çekin bankaya ibraz edilerek tahsil edildiği ve çek bedeli tahsili isteminin de bu davada incelenemeyeceği, bu haliyle istirdat davasının unsurlarının somut olayda bulunmadığı gerekçesiyle, konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, "çek istirdadı "istemine ilişkin olup, yargılama devam ederken, istirdadı istenen çek bedelinin, muhatap bankaca ödenmiş olması sebebiyle, talep; "çek bedelinin istirdadı" şeklinde değiştirilmiştir. Mahkemece çek istirdadı isteminin; bu durumda davacıya hukuki yarar temin etmeyeceği gerekçesiyle, reddine karar verilmiş, çek bedelinin istirdadı istemi yönünden ise, talep İİK. 72/6.madde hükmü uyarınca talep olunan istirdat istemi olarak nitelendirilip, mevcut bir icra takibi bulunmadığı, dolayısıyla çek bedelinin icra tehdidi altında ödenmediği bu haliyle çek bedelinin istirdadı koşullarının da somut olayda bulunmadığı gerekçe gösterilerek karar verilmiş, ancak hüküm kurulurken "konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına " karar verilmiştir. Mahkemece, her ne kadar çek bedelinin ödenmiş olması nedeniyle, ikinci talep olan çek bedelinin istirdadı yönünden davanın konusuz kaldığı kabul edilmiş ise de, bu konudaki dava, ancak davacıya yapılan ödemeyle konusuz kalacaktır. Davalıya yapılan ödeme davacının talebini konusuz bırakmaz. Bu itibarla çek bedelinin istirdadı talebi yönünden davanın konusuz kaldığı kabul edilemeyeceğinden TTK'nın 704. maddesinin “Çek herhangi bir suretle hamilinin elinden çıkmış bulunursa - ister hamiline yazılı bir çek bahis mevzuu olsun, ister ciro suretiyle nakledilebilen bir çek bahis mevzuu olup da hamil hakkını 702 nci maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusura bulunduğu takdirde, o çeki geri vermekle mükellef olduğu " na ilişkin hükmü göz önünde bulundurularak, davacının, kendisinin yetkili hamil olduğunu ve yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması ve çek bedelinin istirdadı talebinin buna göre değerlendirilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle mahkemece, davanın esasına girilerek tarafların delileri toplanıp, sonucuna göre karar vermek gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamış, bu talep hakkındaki kararın bozulması gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.