Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17736 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10727 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : KONYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/01/2014NUMARASI : 2012/237-2014/13Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/01/2014 tarih ve 2012/237-2014/13 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin 1994 yılından beri P...bayisi olarak PVC kapı ve pencere sistemleri imalat, montaj ve pazarlama faaliyetinde bulunduğunu, TPE nezdinde 2007/20672 nolu “Ö...” ibareli markanın sahibi olduğunu, davalının daha öncesinde müvekkilinin işyerinde çalıştığını, sonrasında kendi işyerini açıp müvekkilinin tanınırlığından istifade etmek gayesiyle müvekkiline ait markayı izinsiz bir şekilde kendi işyerinde kullanmaya başladığını, bu nedenle müvekkilince yapılan şikayetler sonrası hakkında açılan davalarda ceza aldığını, davalının yapmış olduğu işlerde müvekkiline ait markaları kullanması ve yapmış olduğu kötü işlemler nedeniyle zaman zaman müvekkilinin sorumlu tutulduğunu, bu durumun müvekkilinin ticari itibarını da zedelediğini ileri sürerek davalının müvekkiline ait markaya tecavüzünün ve haksız rekabetin tespitine, müvekkiline ait markayla iltibas yaratır nitelikte kullanım bulunan tabelaların silinmesine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın, 1.000,00 TL itibar tazminatının, 20.000,00 TL manevi tazminatın 8.6.2009 tarihinden itibaren iyleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, gerekçeli kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiş, 27.11.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat istemini 1.408,77 TL'ye yükseltmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin ceza dosyalarında verilen karar sonrasında Ö... unvanını tabelalarından kaldırdığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, tarafların aynı iş kolunda faaliyet gösterdikleri, davalının davacı adına tescilli “Ö...” ibareli markanın birebir aynını ticari faaliyetlerinde izinsiz şekilde kullandığı, bu nedenle hakkında açılan ceza davalarında ceza aldığı, davalının izinsiz kullanımının davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, davacının 556 Sayılı KHK'nın 62/2-c bendi uyarınca maddi tazminat isteminde bulunduğu, davacının 556 Sayılı KHK'nın 68. maddesi uyarınca talep ettiği tazminat yönünden davasını ispat edemediği, davalının Konya 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2009/918 esas sayılı davasına konu suç yönünden 28.7.2009 tarihinde yapılan arama ve elkoyma işlemleri ile haksız rekabet ve marka hakkına tecavüz teşkil eden eylemlerini sonlandırdığı gerekçesiyle, 1.408,00 TL maddi, 4.000,00 TL manevi tazminatın ıslah tarihi de dikkate alınarak 8.6.2009 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, markanın kötü kullanımı ispat edilemediğinden 556 Sayılı KHK'nın 68. maddesi uyarınca tazminat isteminin reddine, davacının diğer talepleri konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, kararın hem ulusal hem de yerel bir gazetede ilanına karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.Dava, davalının, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespiti ve men'i ile bu eylemlerden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, temyiz eden davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle 20.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunmuş mahkemece yapılan yargılama doğrultusunda bu istemin kısmen kabulü ile davacı yararına 4.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Ancak; yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına davacının manevi tazminat isteminin reddedilen kısmı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmolunmaması doğru olmamış, kararın bu nedenle temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmeştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 67,80 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 17/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.