Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17630 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15443 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/02/2013NUMARASI : 2008/220-2013/21Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/02/2013 tarih ve 2008/220-2013/21 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 14/11/2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. C.. C.., davalılardan Bağımsız Gazetecilik Yayıncılık A.Ş. vekili Av. S. Y.. ve davalılardan.... Yayıncılık Tic. San. Ltd. Şti. Av. G.A.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili meslek birliğine üye olan İ. T.. tarafından “...Eczane” adıyla Türkçe'ye çevrilen kitabın 1. baskısının davalı ...Yayıncılık Ltd.Şti. tarafından 2006 yılında yapıldığını, ikinci baskısının ise eser sahibinin izni alınmaksızın ...Gazetesi tarafından gerçekleştirildiğini ve promosyon amacı ile okurlarına dağıtıldığını, bu eylemin eser sahibinin mali haklarından olan çoğaltma ve yayma haklarını ihlal ettiğini, İ. T..ile davalı ...şirketi arasında bir mali hak devir sözleşmesi imzalanmadığından bu davalının, diğer davalıya herhangi bir hakkı devretmesinin söz konusu olamayacağını ileri sürerek, FSEK'in 68. ve 70/3. maddeleri uyarınca şimdilik 3.000 TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 23.10.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 20.000 TL'ye yükseltmiştir. Davalı ... Gazeteciler Yayıncılık A.Ş. vekili, davaya konu kitabın gerçek sahibinin tespitinin gerektiğini, işlenme eserlerde asıl eser sahibinin haklarının saklı bulunduğunu, dava konusu eser üzerindeki mali hakları kullanma yetkisinin diğer davalıya ait olduğunu ve bu hakların sözleşme ile müvekkiline devredildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Diğer davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu “Y.. Eczane" isimli tercüme eserin, davacı meslek birliğinin üyesine ait olduğu, her ne kadar davalı Pegasus şirketi söz konusu eserin aslı üzerinde hak sahibi olduğunu beyan etmiş ve buna ilişkin sözleşme örneği sunmuş ise de davacının üyesinin, asıl eser sahibinin haklarından bağımsız olarak işleme eser hakkına sahip bulunduğu, işleme esere ilişkin mali hakların izinsiz kullanımının, telif haklarına tecavüz oluşturacağı, somut olayda da davacıdan izin alındığının kanıtlanmadığı, talep edebilecek tazminatın bilirkişi aracılığıyla FSEK'in 68. maddesi uyarınca tespit ettirildiği gerekçesiyle dava ve ıslah dilekçelerindeki taleple bağlı kalınarak 3.000 TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen, 17.000 TL tazminatın ise her iki davalıdan tahsiline, söz konusu miktarlara dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, gerekçeli kararda davacının eski unvanının yazılmasının mahallinde her zaman giderilebilecek maddi hata niteliğinde olmasına göre davalılar vekillerinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, davacıya ait eserin davalılar tarafından izinsiz olarak çoğaltıldığı ve yayıldığı iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin olup mahkemece, yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Ancak, zaman itibariyle somut uyuşmazlığa uygulanması gerekli mülga 818 sayılı BK'nun 50. maddesi uyarınca birden fazla kişinin birlikte bir zarara yol açmaları halinde bu zarardan, zarara yol açanlar müteselsilen sorumlu olurlar. Aynı Kanun'un 51. maddesinde ise birden çok kişinin çeşitli sebepler yüzünden sorumlu olmaları halinde de yukarıdaki hükmün uygulanacağı düzenlenmiştir. Davacı tarafça, dava dilekçesinde 3.000 TL'nin davalılardan müteselsilen tahsili istenilmiş, ıslah dilekçesi ile de bu talep 20.000 TL'ye yükseltilmiştir. Bu itibarla mahkemece, somut olayda davalıların anılan hükümler gereğince zarardan müteselsilen sorumlu oldukları ve davacının da zararının davalılardan müteselsilen tahsilini istediği gözetilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde dava konusu alacağın bir kısmının davalılardan müteselsilen, diğer kısmının ise her iki davalıdan tahsili şeklinde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.Ayrıca, hüküm altına alınan miktarın tamamı üzerinden davacı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmiş olması da doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle de bozulmasına karar verilmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 1.024,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 14/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.