Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17571 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16770 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İSTANBUL (KAPATILAN) 46. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 28/01/2013NUMARASI : 2010/173-2013/8Taraflar arasında görülen davada İstanbul (Kapatılan) 46. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28.01.2013 tarih ve 2010/173-2013/8 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve davalı A...A.Ş. vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 11.11.2014 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalı .... Grunding A.Ş'nin elektronik ürünlerinin servis hizmetlerinin müvekkili tarafından sözleşmelerde belirlenen bölgelerde sağlandığını, müvekkilinin gerekli yatırımı yapıp çalışmaya başladıktan sonra davalıların sadece kendi belirledikleri servislerle sözleşme imzalanacağını belirterek sözleşmeyi bozmaya çalıştığını, bir süre sonra sözleşmelerin yazılı hale getirilmeyeceğinin bildirilerek servis hizmetlerine engel olunduğunu, sonuçta taraflar arasındaki sözleşmenin işlemez hale geldiğini, aslında davalıların kendi aralarında servislerin aleyhine sonuç doğuracak şekilde birleştiğinin saptandığını, bu durumun yasalara aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin uğradığı zarara karşılık şimdilik 8.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın ihbar tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, 14/12/2012 havale tarihli dilekçe ile yoksun kalınan kâr yönünden sözleşmenin A... A.Ş'ye geçiş tarihi 26/12/2005 ve fesih tarihi 16/11/2006 arasındaki 48 ay için 114.481,44 TL olarak ıslah edildiği belirterek, maddi tazminat talebini anılan meblağa yükseltmiştir.Davalı vekili, G.. Elektronik A.Ş'nin (Eski unvanı: B.. Elektronik A.Ş.) A... A.Ş. tarafından devralındığını, bu nedenle işbu davanın tek davalısının A.. A.Ş. olduğunu, talebin haksız bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, sözleşmenin davalı tarafından müşteri memnuniyetsizliği, marka imajını korumada yetersizlik, ekip, ekipman ve işyeri yetersizliği gibi sebepler gösterilerek feshedildiği, ancak feshin haklı olduğu iddiasının davalı tarafça ispat edilemediği, davacının bu nedenle maddi zarara uğrasa da sözleşmenin haksız fesih edilmesinin her zaman davacı tüzel kişiliğinin ticari itibar ve piyasadaki imajına zarar verildiği anlamına gelmeyeceği, davacının manevi zarara uğradığına ilişkin herhangi bir delilin bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... Grunding A.Ş. hakkında açılan davanın pasif husumet yönünden reddine, 27.870,36 TL yoksun kalınan kâr tazminatının 15/06/2009 dava tarihinden itibaren diğer davalıdan avans faizi oranını geçmemek üzere değişen oranda reeskont faizi ile birlikte tahsiline, manevi tazminata ilişkin davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili ile davalı A... A.Ş. vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, temyiz eden taraflar vekillerinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, tacirler arası hizmet sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklanan maddi ve manevi zararın, zarar sorumlusu bulunan davalılardan tazmini istemine ilişkindir. Davacının, davalı A.. A.Ş. ile birleşerek tüzel kişiliği ortadan kalkan ...G.. A.Ş'nin yetkili servisi olarak çalışırken bu şirketin davalı A... A.Ş'ye devri sonrasında bir süre fiili olarak davalı A.. A.Ş'nin servisi olarak hizmet verdiği, ancak A... A.Ş. tarafından sebepsiz yere servis sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle zarara uğradığı, sözleşmenin haksız olarak feshi nedeniyle uğradığı müspet zarar kapsamındaki kazanç kaybı zararını isteyebileceği dosya kapsamından anlaşılmıştır. Mahkemece davacının uğradığı bu zararla ilgili olarak yazılı şekilde karar verilmiş ise de, bu konuda yapılan inceleme ve alınan bilirkişi raporu yeterli bulunmamaktadır. Davada öncelikle çözümü gereken yön, taraflar arasındaki servis sözleşmesinin haksız feshi halinde kazanç kaybına ilişkin zararın hesabının hangi süre için yapılacağı ve hesaplama yöntemine ilişkindir. Bu hususların tespitinin ise özel bilgiyi ve uzmanlığı gerektirmesi nedeniyle bu alanda görüşüne başvurulan bilirkişinin de davaya konu uyuşmazlıkla ilgili olarak bilgi ve deneyim sahibi olması gerekmektedir. Oysaki mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişiler arasında ilgili sektörden bir bilirkişi bulunmadığı gibi verilen rapor da hüküm kurmaya elverişli değildir. Bu itibarla mahkemece, aralarında sektörden bir uzmanın da yer alacağı yeni bir bilirkişi kurulundan davaya konu yetkili servis sözleşmesinin feshi halinde öncelikle davacının emsal bir iş bulup bulamayacağının tespit edilmesi, bulabileceğinin kabul edilmesi halinde hangi sürede bulabileceğinin belirlenerek, belirlenecek makul süre için kazanç kaybı zararının hesaplanması, bulamayacağının kabul edilmesi halinde ise ne kadarlık bir süre için söz konusu zararı isteyebileceğinin belirlenmesi, sonrasında da belirlenen bu sürede özel servis olarak çalışması halinde elde edebileceği kazanç ile davalının yetkili servisi olarak çalışması halinde elde edebileceği kazancın tespit edilerek, davalının yetkili servisi olarak çalışması halinde kazancının daha fazla olacağının anlaşılması halinde özel servis olarak çalışması halinde elde edeceği miktarın yetkili servis olarak çalışması halinde elde edeceği miktardan mahsubunun yapılarak aradaki kazanç farkının davacının uğradığı kazanç kaybına ilişkin zarar olarak hüküm altına alınması gerekirken, özel bilgiyi ve uzmanlığı gerektiren bu konuda mahkemece kendiliğinden davacının benzer bir iş bulabilmesi için ortalama bir yıllık bir süreye ihtiyaç bulunduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle taraflar yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden taraflar vekillerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı A... A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın mümeyyiz taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 13.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.