Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1747 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17884 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 15/02/2012NUMARASI : 2006/752-2012/36Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15.02.2012 tarih ve 2006/752-2012/36 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili bankanın Altunizade Şubesi ile davalı D.. A.. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmeleri gereğince, yurtdışı kaynaklı döviz kredisi ve Harici Garanti Mektubu Kredisi kullandırıldığını, diğer borçluların bu sözleşmelere müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imza attıklarını, yine davalı Dentaş ile tüm aktif ve pasifleri ile birleşen U. Uluslararası Servis ve Tic. A.Ş. firmasına da Genel Kredi Sözleşmesi gereğince kredi kullandırıldığını, bu sözleşmeye T.. Y.. ve D.. A..'nin müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imza attıklarını, davalıların kredi borçlarını zamanında ifa etmemeleri üzerine kredi hesabının 05.04.2000 tarihinde kat edildiğini, davalılara gönderilen ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, 08.11.2006 tarihi itibariyle alacağın toplam 12.665.300,97.USD'ye ulaştığını ileri sürerek, Türk Lirası karşılığı olan 18.179.773,00 TL'nin borçlulardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 13.12.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile, 18.179.773,00 TL banka alacağına dava tarihinden itibaren %27 temerrüt faizi işletilerek davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar D.. A.., U. Uluslararası Servis ve Ticaret A.Ş. ve T.. Y.. vekili, davalı şirketlerce 5 ayrı kredi sözleşmesi imzalandığını, bu kredilerin Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracaat Genel Müdürlüğü tarafından verilen teşvik ve istisna belgesine istinaden kullandırıldığını, 05.05.1997 tarihli 260.000.USD bedelli ve 24.07.1997 tarihli 598.000.USD bedelli Kredi Sözleşmeleri gereğince kullandırılan kredi borçlarının ödenmiş olduğunu, bu nedenle bu sözleşmelerin teminatı olarak alınan bononun iade edildiğini, 24.05.1999 tarihli 507.000 USD bedelli kredi sözleşmesi gereğince 350.000 USD kredi kullanıldığını, bu sözleşmenin ana borçlusunun U. A.Ş., kefilin ise Dentaş A.Ş. olduğunu, diğer davalıların ise isimleri geçmediğini, 05.04.1999 tarihli 845.000 USD bedelli kredi sözleşmesi gereğince toplam 650.000 USD kredi kullanıldığını, bu sözleşmelerden A.. Ç.., K.Tuğrul Drin ve İ.Tuğrul Selek'in imzalarının bulunmadığını, bu kredilerin teminat senedi ve ipotek ile teminat altına alındıklarını, 06.08.1998 tarihli 3.250.000 USD bedelli kredi sözleşmesi gereğince herhangi bir nakit kredi kullanılmadığı, gayrinakdi kredi olarak onaylandığını, bu sözleşmeninde teminatları bulunduğunu, her bir kredi sözleşmesinin birbirinden bağımsız borç içeren hukuki belgeler olduğunu, taraflar arasında yapılan protokoller ve bu protokoller gereğince yapılmış bulunan ödemelerin borçtan mahsubunun ne şekilde yapıldığının anlaşılamadığını, davalılardan U. A.Ş. 'nin tüm aktif ve pasifleri ile birlikte Dentaş A.Ş bünyesinde birleşerek tüzel kişiliğinin son bulduğunu, davacının bu durumu bilmesine rağmen bu şirket hakkında da dava açtığını, U. A.Ş hakkındaki davanın bu nedenle reddi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar İ.. S.. ve A.. Ç.. de aynı savunmaları tekrar etmiştir.Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalılardan İ.Tuğrul Selek ve A.. Ç..'in alacağa dayanak yapılan sadece 05.05.1997 ve 24.07.1997 tarihli sözleşmelerde imzalarının bulunduğu, diğer sözleşmelerde imzaları bulunmadığı için imzaları bulunmayan sözleşmeler nedeniyle kefalet sorumluluklarının kabul edilmesinin mümkün olmadığı, kefil olarak imzaları bulunan sözleşmeler nedeniyle kullandırılmış bulunan kredilerin ise tamamının ödenerek kapatılmış olduğunun anlaşıldığı, dolayasıyla davalılar İ.Tuğrul Selek ve A.. Ç.. hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerektiği; davalılar D.. A.. ve T.. Y..'ın ise imzaladıkları sözleşmeler gereğince borçtan sorumlu olduklarının anlaşıldığı, kredi borçlarını ödememeleri üzerine hesabın kat edilerek 11.04.2000 tarihli ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin davalılara 14.04.2000 tarihinde tebliğ edilerek, verilen ödeme süresi ile birlikte l8.04.2000 tarihinde temerrüde düştükleri, temerrüt tarihi itibariyle akdi faiz oranının yıllık %19 olduğu, sözleşme gereğince buna 5 puan ilavesiyle temerrüt faizinin yıllık %24 olarak uygulanması gerektiği, dolayısıyla hesaplamanın temerrüt tarihine kadar akdi faiz oranı üzerinden sonrasında ise temerrüt faizi oranı üzerinden yapılması gerektiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile, davalı Tuğrul Kahraman Drin'in dava tarihinden önce vefat ettiği anlaşılmakla, ölü kişi hakkındaki dava dilekçesinin reddine, Davalı U. Uluslararası Servis ve Ticaret A.Ş.'nin tüm aktif ve pasifleriyle diğer davalı D.. A.. ile birleştiği anlaşılmakla hakkında ayrıca karar verilmesine yer olmadığına, davalılar İ.Tuğrul Selek ve A.. Ç.. hakkındaki davanın reddine, davalılar D.. A.. ve T.. Y.. haklarındaki davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 08.11.2006 tarihi itibariyle hesaplanan 8.787.985,31 USD karşılığı 12.674.911,21 TL'nin anılan davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, ayrıca ıslah dilekçesi gözetilerek, ana para alacağı 3.622.325,18 USD'ye dava tarihinden itibaren işletilecek yıllık %24 temerrüt faizi tutarının da davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı alacak davasıdır. Davacı vekili, her iki rapora karşı da itirazlarında bilirkişilerce kapandığı belirtilen iki kredi ile ilgili tespitin yerinde olmadığını, kapananın kredi değil, ihracatı teşvik belgesi olduğunu ileri sürdüğü halde, bu husus bilirkişilerce nazara alınmadığı gibi, karar yerinde de tartışmasız bırakılmıştır. Öte yandan, mahkemece alınan 11.02.2009 havale tarihli raporda hesabın kat tarihindeki bu tür kredilere uygulanan faiz oranının %24 olduğu belirtildiği gibi ikinci rapor olan 06.12.2010 tarihli raporda da bu oran %24 olarak kabul edilmiştir. Bu durumda, mahkemece davacıya kullandırılan kredinin faiz oranı nazara alınmayıp, taraflar arasında imzalanan ve temerrüt faizini belirleyen sözleşmenin atıf yaptığı davalı Banka genelgesi uyarınca, %24 faiz oranının 5 puan fazlasına göre, davacının faiz isteyebileceği, ancak daha önce yaptığı takipte kendisini %27 oranla bağlaması nedeniyle, bu miktarla bağlı olduğu nazara alınarak %27 üzerinden birikmiş temerrüt faizi hesabı yaptırılıp, buna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 31.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.