MAHKEMESİ : YOZGAT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 31/03/2014NUMARASI : 2013/92-2014/274Taraflar arasında görülen davada Yozgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 31/03/2014 tarih ve 2013/92-2014/274 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalının, davacıya ait ... Mogaz, Libetgaz markalarını taşıyan tüpleri bayisi olduğu Erciyesgaz'a ait tüplerle takas ettiğini, bu yönde yerel gazeteye ilan verdiğini, davalının eyleminin davacıya ait tüplerin dolaşımdan kalkmasına ve tüp sirkülaysonunu engelleyerek kar kaybına neden olduğu gibi davacı tarafından üretilip piyasaya dolaşıma sunulan tüp sayısının azalması sebebiyle yeniden bu miktarda boş tüp üretimine neden olduklarından davacı şirketi zarara uğrattığını, ayrıca davacının markalarını taşıyan tüplere standartlara aykırı olarak dolum yapılması halinde tüketiciye vereceği her türlü zarardan davacının sorumlu tutulacağı ve ticari itibarinın sarsılacağı, davalının davacıya ait tüpleri işyeride bulundurduğunun Yozgat Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/4 D.İş sayılı dosyası ile de tespit edildiğini ileri sürerek davalı fiillerinin davacının tescilli markalarından faydalanma haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, haksız rekabet ve marka hakkına tecavüzün durdurulmasına, tüplerin toplatılarak imha edilmesine, hükmün ilanına ve 10.000,00 TL manevi tazminatın faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının, davacıya ait Aygaz, Mogaz ve Lipetgaz ibareli tüpleri tüketicilerden toplayarak depozito karşılığında kendilerine ait Erciyesgaz ibareli tüpleri sattığı, bu şekilde davacı şirkete ait söz konusu tüpleri ellerinde bulundurduğu, ve böylece davacı şirkete ait tüplerin dolaşımdan kalkmasına, dolaşımdaki mevcut tüp sayısının azalmasına ve tüp sirkülaysonunu engelleyerek davacı şirketin kar kaybına neden olduğu, davalının açıklanan eyleminin haksız rekabet teşkil ettiği ancak marka hakkına bir tecavüzün bulunmadığı, davalının hukka aykırı eyleminden davacının manevi olarak zarar görüdüğü gerekçesiyle davanın kabulü ile haksız rekabetin tespitine, men'ine, hükmün ilanına ve 10.000 TL manevi tazminatın faiziyle tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili temyiz etmiştir.Mahkemece, davacı tarafın temyiz isteminin süresinde olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştirTemyiz isteminin reddine dair kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1- Her ne kadar mahkemece davacı vekilinin temyiz isteminin süresinde olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmişse de davacı vekili kararı katılma yolu ile temyiz etmiş olup, davacı vekiline davalı tarafın temyiz dilekçesi 07.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği, 10 günlük katılma yolu ile temyiz süresinin 17.05.2014 cumartesi gününe denk geldiği, 19.05.2014 pazartesi gününün de resmi tatil olduğu, temyiz isteminin ise süresinde 20.05.2014' te yapıldığı anlaşılmakla mahkemenin davacı vekilinin temyiz isteminin reddi kararının kaldırılarak, davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.3-Ancak dava, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olup, davacı taraf, her biri ayrı bir davaya konu olabilecek istemlerini tek bir dava içinde talep etmiştir. Davacının davalıya karşı ileri sürebileceği farklı istemlerini bu şekilde tek bir davada isteyebilmesi mümkün olup, objektif dava birleştirmesi söz konusudur. Öte yandan, mahkemece davaya Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılmıştır. AAÜT’de Fikri Sınai Haklar Mahkemesi sıfatıyla bakılan davalarda hükmedilecek vekalet ücreti genel mahkemelerden farklı olarak düzenlenmiştir. Bu durum karşısında, kabul edilen haksız rekabetin tespiti ve manevi tazminat istemlerinin her biri için davacı yararına 2 ayrı ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi için geçerli vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde tek ve genel mahkemeler için geçerli vekalet ücretine göre karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bu nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin, mahkemenin temyiz isteminin reddine dair karara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile mahkemenin davacı vekilinin temyiz isteminin reddi kararının kaldırılmasına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 523,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 12/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.