Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17288 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10108 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 26/12/2013NUMARASI : 2012/268-2013/379Taraflar arasında görülen davada Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26/12/2013 tarih ve 2012/268-2013/379 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, dava dışı İ. D..'ın aldığı borca karşılık 13.08.2012 tarihli 25.000 TL bedelli çeki müvekkiline teslim ettiğini, bu çekin müvekkilince kaybedildiğini/ çaldırıldığını, davalı tarafın çeki ibraz ettiğini, tedbir sebebiyle işlem yapılmadığını, keşideci İ. D..'ın bir çok kişiyi dolandırdığının, hatta hırsızlık yaptığının anlaşıldığını ileri sürerek dava konusu çekin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamına göre, istirdadı talep edilen çek nama yazıldığından emre ve hamile yazılı çekleri düzenleyen 6102 sayılı TTK'nın 792'nci maddesi uyarınca istirdada konu edilebilecek bir çek olmadığı, anılan maddeden dolayı açılacak davalarda çeki elinde bulunduran??n kötü niyeti veya ağır kusurunun ispatlanması gerektiği, dava konusu nama yazılı çekler yönünden ise TMK'nın 989'uncu maddesi gereği çekin elden rıza dışı çıkmış olmasından dolayı istirdadının talep edilebileceği, davacının çekin iptal davası açarken unsurlarına ilişkin bilgilere vakıf olduğu, dinlenen tanıklar vasıtasıyla bahsi geçen çek için meşru hamilliğini ve çekin elinden rıza dışı çıktığını ispatladığı, davalı tarafça bunun aksine herhangi bir delil sunulmadığı, iddianın subuta erdiği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu çekin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, çek istirdadı istemine ilişkin olup mahkemece, dava konusu çekin nama yazılı olduğu, 4721 sayılı TMK'nın 989'uncu maddesi uyarınca davacının rıza dışında çekin elinden çıktığını kanıtladığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bir çekin nama yazılı hale gelmesi için belirli bir kişinin adına düzenlenmiş olması, emrine kaydını içermemesi, kanunen emre yazılı senet sayılmaması, kanunen emre yazılı senetlerde ise açıkça “emre olmadığı” veya “nama yazılı” olduğunun belirtilmesi gerekmektedir. Mahkemece celbedilen Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/380 E. sayılı dosyasına ibraz edilen 13.08.2012 tarihli dava konusu çek sureti incelendiğinde, anılan çekin keşideci tarafından lehdar İbrahim Doğan emrine düzenlendiği, nama yazılı olduğuna dair bir kayıt ihtiva etmediği, bu itibarla emre yazılı çek niteliğini kaybetmediği görülmektedir. Dava ve keşide tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK'nun 792'nci maddesine göre, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil, ancak kötüniyetle iktisap etmiş olması veya iktisapta ağır bir kusurunun bulunması halinde yetkili hamil sayılmaz ve çeki iade ile yükümlü tutulabilir. Bu durumda mahkemece, 6102 sayılı TTK'nın 792'nci maddesi uyarınca değerlendirme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken somut olayda uygulanma imkanı bulunmayan TMK'nın 989'uncu maddesi uyarınca dava konusu çekin iadesine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.