MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDava, davalı şirkete temsil kayyımı atanması isteminden ibarettir. Mahkemece yukarda tarih ve numarası verilen karar ile davanın kabulü ile davalıya M.Müş. ...’ın temsil kayyımı atanmasına karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya Dairemize gönderilmiş olup, bu aşamada davacı vekili Av. ...’in Daire Başkanlığımıza sunduğu 22.01.2013 tarihli dilekçesiyle davadan ve temyiz isteminden feragat ettiğini bildirdiği gözlenmiş olmakla, dosya re’sen ele alındı, gereği görüşülüp düşünüldü:İstem, davacının üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği niteliktedir. Davadan feragat hüküm kesinleşmeden önce, davanın her aşamasında dile getirilebilir. Davacı vekillerinden Av. ...’in vekaletnamesinde ve yetki belgesinde davadan feragate özel olarak yetkilendirilmiş olduğu anlaşılmakla davadan feragat beyanı HMK’nun 307 vd. maddeleri uyarınca sonuç doğurucudur. Bu durumda, Yargıtay İBK’nun 11.04.1940 gün ve 70 sayılı ve HGK’nun 21.11.1981 gün ve 1981/2-551 sayılı kararları uyarınca, öncelikle, davadan feragate ilişkin bir hüküm verilmesini teminen yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının bozulmasına, bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 25.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.