Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1704 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16906 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08/05/2014 tarih ve 2010/431-2014/136 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında yapılan damperli kamyon ve iş makinesi kiralama işi neticesinde, müvekkili şirkete ait bir kısım aracın 26/07/2008-13/12/2008 tarihleri arasında davalı idare tarafından kiralanarak hafriyat ve asfaltlama işlerinde çalıştırıldığını, araçların öalıştığı tarihlerin tutanaklarla belli olduğunu, davalı idare tarafından araç kiralama işi ile ilgili müvekkiline ödenmesi gereken KDV dahil 536.681,00 TL bedelin KDV dahil 339.840,00 TL'sinin ödendiğini, ancak faturaya dayalı bakiye 196.841,00 TL'nin ise ödenmediğini, ihtarname ile davalı idareye fatura ve tutanakların sunulduğunu ancak ödeme yapılmadığını ileri sürerek 196.841,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, zaman aşımı ve işbölümü itirazında bulunmuş; davacı ile pazarlık usulü yapılan ihaleler ile 4 kez damperli kamyon kiralama hizmet alım işi yapıldığını, ilk üç ihaledeki hizmetin belediyelerine sunulduğundan bu ihalelere ilişkin ihale bedellerinin tamamının faturalara istinaden davacıya ödendiğini, 2008 yılında sunmuş olduğu hizmetlerin bedelinin ödenmediği davacının tarafından iddia edilmekte ise de, ödenmediğini iddia ettiği tutarlara ait faturaların 2009 yılının Mayıs ve Eylül aylarında düzenlendiğini, faturanın malın tesliminde veya hizmetin ifasında düzenlenmesi gerektiğini, ayrıca ihalelere ilişkin yolsuzluklar nedeniyle devam eden ceza davalarının bekletici mesele yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; yapılan işin miktarını belirleyen tutanakların sahte olarak düzenlendiği iddiasıyla açılmış bir kamu davasının bulunmadığı ve tutanakları düzenleyen davalı belediye çalışanı hakkında kamu davası açılmadığı, dolayısıyla iş bu tutanakların sahte olarak düzenlenmediği, tutanakların içeriğinin doğru olduğunun kabulü ile alınan bilirkişi raporlarında davacının talep ettiği miktar kadar alacaklı olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 196.841,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 06.10.2009 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava, taraflar arasında imzalanan .... Kiralama İşi Hizmet Alım Sözleşmesi'ne dayalı olarak davacı tarafından verilen taşıma hizmeti bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Taşıma hizmetinin 2008 yılında yapıldığı her iki tarafın da kabulünde olup, verilen hizmete ilişkin düzenlenen faturalar ise 2009 tarihlidir. Davalı vekilince cevap, beyan ve temyiz dilekçelerin de 14/05/2010 dava tarihi itibariyle alacağın zaman aşımına uğradığını beyan etmiş ise de mahkemece işin esasına girilmeden önce zaman aşımı def'i hakkında bir karar vermek gerekirken, davalının zaman aşımı def'i hakkında gerekçesi açıklanarak olumlu yada olumsuz bir değerlendirme yapılmaksızın işin esasına girilip davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.2- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.