MAHKEMESİ : ANKARA 2. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/02/2014NUMARASI : 2013/1302-2014/260Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 20.02.2014 tarih ve 2013/1302-2014/260 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davacının dava dışı .... Sigorta A.Ş'nin acentesi olduğunu, davalı adına düzenlenen 4 adet sigorta poliçe priminin ödenmemesi üzerine primlerin davacı tarafından dava dışı sigorta şirketine ödendiğini, davalının bu borcu davacıya ödememesi nedeniyle alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, dava konusu poliçe primlerinin davacıya ödendiğini, dava konusu iki poliçenin zorunlu mali mesuliyet sigortasına ilişkin bulunduğunu, anılan poliçelere ilişkin primlerin poliçelerin tanzim tarihinde peşin olarak ödendiğini ve bu poliçelerin makbuz hükmünde olduğunu bu nedenle davacının bu poliçelere ilişkin primlerinin ödenmediği iddiasının dinlenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı ödeme savunmasında bulunduğundan ispat yükünün davalıda olduğu ancak dava dışı sigorta şirketi tarafından dava konusu poliçe primlerinin davacı tarafından ödendiğinin bildirildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptaline icra takibinin 2.103,08 TL asıl alacak yönünden devamına, alacağın % 40'ı oranında icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dava, sigorta prim alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen ilk karar, Dairemizin, 07/10/2013 tarihli 16930/17758 sayılı ilamı ile ispat yükünün davalı tarafta olduğu gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak, bu kere, ispat yükü kendisinde olan davalının talebine rağmen delilleri toplanmadan yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı, diğer delillerinin yanında davacının defter ve kayıtlarına da dayanmış ve bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiştir. Bu itibarla, Dairemizin yukarıda anılan bozma ilamı gereği ispat yükü kendisinde olan davalının delilleri toplanıp gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılarak oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 05.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.