Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16835 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10078 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : MİLAS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/09/2013NUMARASI : 2013/787-2013/793Taraflar arasında görülen davada Milas 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18.09.2013 tarih ve 2013/787-2013/793 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar, davalı banka şubesinden almış oldukları ipotekli kredinin kapatıldığına dair davalı bankaca yazı gönderildiğini, borcu kapatmalarına rağmen haciz ve ipotek işlemlerini tapudan kaldırmadıklarını, davalı bankaya olan başka borçlarının diğer davalıya devir ve temlik edildiğini, davalı bankaya borçları 26.000 TL iken 100.000 TL değerinde ipotek konulduğunu, kısmi ödemeleri bulunmasına rağmen davalı ... Varlık Yön. A.Ş'nin ipotek bedeli üzerinden temlik almış gibi hareket ederek ipotek değerinin tamamı için haciz işlemi yaptığını, davalı ....Varlık Yön. A.Ş'ye davalı bankadan temlik aldığı alacakların ne kadar olduğunu sormalarına ve 100.000 TL borçları bulunmadığını belirtmelerine rağmen davalının bilgi vermediğini, yaptığı hacizler ile zeytinlik ve tarla vasıflı taşınmazlarının satıldığını, evin satışı yoluna gidildiğini ileri sürerek, Milas İcra Müdürlüğü'nün 2012/487 Tal sayılı sayılı dosyasındaki borçlarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..Varlık Yön. A.Ş. vekili, davanın reddini istemiştir. Davalı... Bankası A.Ş. vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacıların hakkında yapılan icra takip dosyaları üzerinden borç miktarını öğrenme, hatta haklarında yapılan takiplere ve borca da ayrıca itiraz hakları da olduğu, bu nedenle davacıların borcun belirlenmesi şeklinde işbu davayı açmakta hukuki yararlarının bulunmadığı gerekçesiyle, dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.Kararı, davacılar temyiz etmiştir.Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HKM'nun dava dilekçesinin içeriği başlıklı 119. maddesinin 1(ğ) fıkrası, dava dilekçesinde açık bir şekilde talep sonucunun yer alması gerektiğini, aynı maddenin 2. fıkrasında ise birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkimin davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre vereceği, süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğini öngörmüştür. Somut olayda, dava dilekçesinin konu kısmında menfi tespit, dava değeri kısmında Milas İcra Müdürlüğü'nün 2012/487 Tal. sayılı dosyasındaki borçların tespiti, sonuç ve istem kısmında ise ihtiyati tedbir isteminde bulunulmuş olup, bu haliyle davacıların dava dilekçesindeki talep sonucu açık değildir. Bu durumda, mahkemece, 6100 sayılı HMK'nın 119/(1)-ğ ve (2) maddesi uyarınca açık bir şekilde talep sonucunu açıklamaları amacıyla davacılara bir haftalık kesin süre ihtaratlı usulüne uygun davetiye tebliğ edilerek, süresi içinde eksiklik tamamlanmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına, eksikliğin tamamlanması halinde ise ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmesine rağmen, dava dilekçesindeki talep sonucu açıklattırılmadan, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, 04.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.