Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16473 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13287 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İSTANBUL(KAPATILAN) ANADOLU 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 16/04/2013NUMARASI : 2013/204-2013/114Taraflar arasında görülen davada İstanbul (Kapatılan) Anadolu 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/04/2013 tarih ve 2013/204-2013/114 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 24.10.2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. T. Ö., davalı vekilleri Av. S.. Y.. ve Av. P. T. A. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili F. K.ile amcası olan E.K. ve kardeşi olan F.K.in şirket ortaklıklarını sonlandırmak amacıyla 09/09/2008 tarihli protokol ve ekleri ile hisselerini karşılıklı olarak birbirlerine devredeceklerini kararlaştırdıklarını, ortaklık devam ederken şirketlerdeki hisse dağılımının: K. H. Beton İnş. Mal. San. ve Tic. AŞ'de %42,5 F.K. %7,5 F. K.ve %50 E. K., K.İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti'de %42,5 F. K. %7,5 F. K. ve %50 E.K. olup; ortaklıktaki hisseler ayrılma aşamasında müvekkili F. K.'in K. inşaattaki hisselerini E. K.'e devrettiğini, E. K. ve F. K.'in de K. Hazır Beton daki hisselerini F. K.'e devretmek sureti ile ortaklıkların hisseler bazında sona erdirildiğini, protokolün 1 ve 2 maddelerinde belirtilen ... ... ve .... tescil plakalı mikser ve pompaların ortaklık bitirilmeden önce alındığını ve protokole göre ayrılırken bu araçların İ. L. A.Ş’ye ödenmesi gereken bakiye borçlar K. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından ödendikten sonra zilyetliği o dönemdeki unvanı ile K. B. San. ve Tic. AŞ'ye olan araçların bila bedel mülkiyetinin müvekkili şirkete geçeceği kararlaştırıldığını, ancak nisan 2009 tarihi itibarı ile İş L. A.Ş’ye olan bakiye borç ödenmiş olmasına rağmen davalı şirketin dava konusu araçların mülkiyetini kendi üzerine almadığını ve müvekkili şirket adına da araçların tescili yapılamadığını, bu konuda davalı şirkete ve yetkilisine Kartal 7. Noterliği'nde keşide edilen 20/01/2009 tarih 2149 y. nolu ihtarname ile protokol uyarınca araçların devrinin sağlanması hususunun ihtar olunduğunu, davalının bu ihtarnameye cevabi ihtarla KDV ve amortisman bedellerinin ödenmesinden sonra devir işleminin yapılacağını bildirildiğini ileri sürerek, protokol hükümleri çerçevesinde araçların müvekkili şirket adına hükmen tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında verdiği ıslah dilekçesi ile araçların mülkiyetinin devredilememesi halinde rayiç bedellerinin müvekkiline devrini talep etmiştir.Davalı vekili, davacı tarafın trafik kaydının iptali ve tesciline ilişkin yönetsel bir işlemi adli yargıdan talep ederek adli yargı kararı ile idareyi bir işlem yapmaya zorlamasının mümkün olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafın, davacının ısrarlı olarak araçların devrini istemesi ve davadan önce ihtarda açıklandığı üzere KDV ve devir masraflarını davacının üstlendiğini belirtmesine rağmen davalının protokol hükümlerini gerçekleştirmesi gerekmesine karşın bunu gerçekleştirmeyerek devirden bu yana geçen 5 yıllık süre içerisinde gerçekleşmediği, sorumlusu ve tutarı dahi bilinmeyen kurumlar vergisi savunması ile araçların devrine yanaşmayan davalının tüm savunmalarının yerinde görülmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile taraflar arasında yapılmış 09/09/2008 tarihli protokol gereği ........plakalı araçların davacı adına hükmen tesciline, tescille ilgili KDV ve masrafların davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1 - Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2 - Dava, taraflar arasında yapılan sözleşme kapsamında, davacı şirkete devredilmesi öngörülen araçların davacı adına tescili, bunun mümkün olmaması halinde ise bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.Davacı vekili, taraf şirket hissedarlarının karşılıklı olarak hisse değişimi işlemleri yaptıklarını, bu kapsamda düzenlenen protokol uyarınca davaya konu edilen araçların davacı şirkete devrinin öngörüldüğünü ancak devir işlemlerinin gerçekleşmediğini ileri sürmüş, mahkemece yapılan yargılama sonunda yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın kabulü ile araçların davacı adına tesciline karar verilmiştir. Dosya içeriği itibari ile davaya konu araçların davacı şirkete devrinin kararlaştırıldığı hususunda taraflar arasında çekişme bulunmamaktadır. Buna karşın mahkemece, idari işlem tesis edecek şekilde, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'na tabi araçların trafik siciline tescili yönünde karar verilebilmesi mümkün değildir. Zira adı geçen yasa kapsamında, mahkemelere bu yönde tanınmış bir yetki bulunmamakta olup, bu yöndeki taleplerin, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, araç mülkiyetinin tespiti olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu durumda, davacının talebinin, mülkiyetin tespiti olarak değerlendirilmesi suretiyle sonuca gidilmek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 24.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.