Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16363 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14654 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İSTANBUL(KAPATILAN) ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 23/05/2013NUMARASI : 2013/181-2013/232Taraflar arasında görülen davada İstanbul(Kapatılan) Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/05/2013 tarih ve 2013/181-2013/232 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 21.10.2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av.A. C. Ç. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirket nezdinde makine kırılması sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan davalı tarafından imal edilmiş olan köprülü vincin, 21.09.2011 tarihinde üretimindeki güvenlik eksikliği, hata ve yetersizlik nedeniyle gerçekleşen riziko sonucu hasarlandığını, hasar sonucu müvekkili şirket tarafından sigortalıya 282.600,00 TL ödemede bulunulduğunu ve bu suretle sigortalının haklarına halef olunduğunu ileri sürerek, tazmin edilen 282.600,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkili şirket tarafından imal edilen vincin hatasız ve ayıpsız olduğunu, davaya konu kazanın vincin ilgili ekipmanlarındaki periyodik bakım eksikliğinden kaynaklanmış olup, müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, kaza tarihine kadar 3,5 yıldır kullanılan sigortalı emtiadaki hasarda davalının üretim hatası ve kusurunun olmadığı, bu durumda davacının vinç imalatçısı olan davalıya rücu talebinde bulunamayacağı sonucuna varılarak, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, hasarlanan vinç nedeniyle makine kırılması sigorta poliçesi uyarınca dava dışı sigortalıya yapılan ödemenin, davalı vinç imalatçısından rücuan tahsili istemine ilişkindir.Davacı meydana gelen rizikonun, vincin mekanik fren sistemindeki yetersizlikten, daha geniş bir ifadeyle kaldırma kapasitesi dahilinde olan bir yükü dahi askıda tutamamasından kaynaklandığını, bu nedenle oluşan zarardan vincin imalatçısı olan davalının sorumlu olduğunu ileri sürmüştür.Dosyada mevcut 23.09.2011 tarihli kaza raporunda; yükün normalden fazla hızlanarak indirilmesi sırasında sistemin 5 metreye kadar frenleme yaptığı, hızlı indirme sırasında fren balatalarında kıvılcım ve dumanlar çıktığı, frenlerin tamamen parçalandığı belirtilmiş, Makine Mühendisi İ.M. T. tarafından düzenlenen ekspertiz raporunda ise olay sırasında, vincin mekanik frenlerinin söz konusu yükü tek başına askıda tutmayı başarması gerektiği, ancak bunu başaramadığı, vinçteki mekanik frenlerin yükü tek başına sabitlemede yetersiz olduğu, bu nedenle vinç imalatçısı olan T. Tesisleri İ.A.Ş.'ye rücu edilebileceği belirtilmiştir.Mahkemece yargılama sırasında görüşüne başvurulan teknik bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlarda; hasarın, davacı tarafından krende mevcut olduğu iddia ve ifade olunan imalât hatasından kaynaklanmış olduğu görüş ve kanaatini tesis edecek herhangi durumun mevcut olmadığı, kren ve imalât projeleri üzerinde yapılmış bilimsel nitelikli incelemeleri müteakip hazırlanmış olan raporlarda, bilimsel ve teknik görüşlerin yansıtılmış olduğu, bu tespit ve görüşlere katılınmasında (teknik yönden) herhangi sakınca bulunmadığı, krenin Geçici Kabul Tutanağının, teknik kurallara ve uluslararası kabul edilen standartlara uygun hazırlanmış olduğundan bu raporda açıklanan hususların gerçek durumu aksettirdiğinin kabul edilmesinin yerinde ve uygun olduğu, bu çerçevede davacının dava dışı sigortalısına ödemiş olduğu hasar zararını davalı taraftan talep etmesinin uygun olmadığı belirtilmiş, mahkemece de bu raporlara dayalı olarak davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.Davacının, davaya konu hasarın davalının imal ettiği vincin fren tertibatının güvenli ve yeterli olmamasından kaynaklandığını iddia etmesine ve bu konuda Makine Mühendisi ekspertiz tarafından düzenlenen rapora da dayanmış olmasına göre, uyuşmazlığın çözümü için öncelikle davaya konu zararlandırıcı olayın meydana gelme sebebinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.Bu durumda mahkemece, zarara yol açan somut olay incelenmek suretiyle bilimsel verilere dayalı olarak düzenlenmiş ve denetime elverişli bir rapor ile hasarın nedeninin ortaya konularak sonucuna göre, meydana gelen zarardan davalı vinç imalatçının sorumlu olup olmadığının tespiti gerekirken, hasara yol açan somut olay incelenmeden ve hasarın nedenleri ortaya konulup, tartışılmadan vincin kabulü sırasında yapılan incelemelere atıf yapılmak suretiyle düzenlenen raporlar esas alınmak suretiyle eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle davacı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.