MAHKEMESİ : SÖKE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/02/2014NUMARASI : 2012/398-2014/121Taraflar arasında görülen davada Söke 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/02/2014 tarih ve 2012/398-2014/121 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; müvekkilinin M. markasını ve B. Belediyesi M. Meşrubatları markasını TPE nezdinde tescil ederek kullandığını, davalı şirketin 2009 yılında "B&M Gıda K. M. Kaynak Suyu" ve "A. M." markasını TPE nezdinde kötüniyetle tescil ettirerek kullandığını, davalının M. Dağı'ndan çıkmadığı halde ürettiği sularda M. markasını kullanmasının tüketiciyi yanılttığını ileri sürerek davalının M. markasının hükümsüzlüğü ile iptaline, sicilden terkinine, markanın haksız olarak kullanılması nedeni ile tecavüzün önlenmesine, haksız kullanım nedeni ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; M. kelimesinin coğrafi işaret olduğunu, kullanım hakkının münhasıran davacıya ait olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; M.'ın Aydın bölgesinde bulunan bir dağ olduğu, bu özelliği dikkate alındığında coğrafi işaret olduğu, nitekim M. suyunun coğrafi işaret olarak tescili için başvuru yapıldığı, başvurunun henüz sonuçlanmadığı, mahreç bildiren coğrafi işaretlerin marka olarak tek başlarına hiç kimsenin tekelinde olmadığı, davalının davacıya ait markayı bütünüyle kullanmasının söz konusu olmadığı ve iltibas kurulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Davacı, 35 yıldır "M." markasıyla faaliyet gösterdiğini, M. Dağı'ndan çıkan kaynak suyunu şişeleyerek ticaretini yaptığını, oysa davalının ürettiği ürünlerde M. dağından çıkan kaynak suyunu kullanmadığı halde uyuşmazlık konusu markalarda "M." ibaresini kullandığını, tüketicileri yanılttığını ileri sürmüştür. 556 sayılı KHK'nın 7/1-f bendi uyarınca "mal ve hizmetin niteliği, kalitesi, üretim yeri veya coğrafi kaynağı konularında halkı yanıltacak markalar tescil edilemez." Aynı husus 556 sayılı KHK'nın 42/1-a bendi uyarınca hükümsüzlük nedenidir. Mahkemece "M." ibaresinin bir coğrafi yer adı olduğu ve bu nedenle kimsenin tekelinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de 556 sayılı KHK'nın 7/1-f ve 42/1-a bentleri çerçevesinde uyuşmazlığın değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 22/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.