MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 18/04/2013NUMARASI : 2011/354-2013/182Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/04/2013 tarih ve 2011/354-2013/182 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 21/10/2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. C.. K.. ve davalı vekili Av. A. C. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili tarafından yurt dışından ithal edilen ilaçlardan 4992 adetinin davalıya ait antrepo da 09/09/2009 tarihinde meydana gelen sel felaketinde zarar gördüğünü, hasar gören ilaç bedellerinin davalıdan talep edilmesine rağmen ödeme yapılmaması üzerine başlatılan takibin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini ve inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu olayın mücbir sebepten kaynaklandığını, meydana gelen sel baskınının olağanüstü bir olay olduğunu, müvekkilinin her türlü önlemi almış olmasına rağmen alınan önlemlerin yetersiz kalması ile zararın gerçekleştiğini, müvekkilinin olay nedeniyle sorumluluğu bulunsa dahi bunun Varşova Konvansiyonu hükümleri gereğince tespiti gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, davalı şirketinin üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirerek bir antrepoculuk faaliyetini yürüttüğünü söylemenin mümkün olmadığı, davalı şirketin tacir olduğu ve bu yönüyle basiretli olarak hareket etmesi gerektiği, davalının taşıma sözleşmesinin devamı olarak sözleşme gereğince ifa yardımcısı olarak sorumluluğunun bulunduğu, davacı taşıma edimini ifa etmiş olsa da, antrepo işleticisi olarak sorumluluğunun söz konusu olduğu, ardiye sahibinin bir özen borcu söz konusu olup, ihmal ve özensizlik nedeniyle meydana gelen zarardan da sorumluluğunun bulunduğu, olayda mücbir sebebin bulunmadığı, zararın miktarının 15.974,40 EURO olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalıya ait antrepoda hasarlanan emtiaya ilişkin zararın tahsili istemine ilişkin olup, davacı tarafından ithal edilen ilaçların davalı antreposunda iken sel felaketi sonucu hasarlandığı dosya kapsamı ile sabittir. Somut olayda, davalı aynı zamanda hava taşıyıcısı da olmakla esas çekişme, uyuşmazlığın çözümünde ilkesel olarak ardiye sözleşmesi hükümleri mi yoksa Varşova Konvansiyonu hükümleri mi uygulanacağı hususunda toplanmaktadır. Mahkemece, yukarıda yazılı gerekçelerle davalının antrepo işleticisi olarak sorumlu olduğu sonucuna varılarak, yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Oysa, kabulün aksine taraflar arasında taşıma sözleşmesi dışında ayrı bir ardiye sözleşmesinin bulunmadığı ve depolama işleminin taşıma sözleşmesi uyarınca yapıldığı hallerde bagaj veya yükün teslimi henüz gerçekleşmediği için, teslim gerçekleşinceye kadar taşıyıcının sorumluluğunun taşıma sözleşmesi uyarınca devam edeceği kuşkusuz olup, dava konusu taşınan emtianın hasar gördüğü sırada geçici depolama aşamasında olduğu ve hava taşıma sürecinin devam ettiği aşikardır. Bu bağlamda davalı hava taşıyıcısı malı gönderenden aldıktan sonra gönderilene kadar olan taşıma sürecinden sorumludur.Bu durumda, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda geçici depolamanın dahi hava taşıması sürecine dahil olduğunun kabulü ile uyuşmazlığın ilkesel olarak Varşova Konvansiyonu hükümleri doğrultusunda ele alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanlış ilkeden hareketle yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 21/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.