Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15999 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7336 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/07/2012NUMARASI : 2010/253-2012/256Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19/07/2012 tarih ve 2010/253-2012/256 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirketin V.. Group PLC'nin Türkiye'deki tek yetkili lisansörü olduğunu, V... Group PLC'nin tanınmış "v.." ibareli markaların sahibi olduğunu, davalının müvekkilinin lisansörü olduğu şirketin tanınmış markası ile iltibasa sebep olacak derecede benzer "v.." ibareli markayı tescil ettirdiğini ileri sürerek, davalı markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı markası ile davalı şirket markası arasında, davacı markasının zayıf marka olması ve her iki markanın potansiyel kullanıcılarının bilinçli tüketiciler olması göz önüne alındığında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, davalı markasının tüketici bakımından yeterli özgünlüğe sahip olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.Uyuşmazlık konusu marka "V..." ibaresinden oluşmaktadır. Davacı adına tescilli markanın ana unsurunda ise "V.." kelimesi yer almaktadır. Bu durumda, taraf markalarının 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında aralarında ilişkilendirilme ihtimali de dahil olmak üzere iltibas tehlikesine yol açacak şekilde benzer olduklarının kabulü gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 20/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.