Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15995 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8709 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : BAKIRKÖY (KAPATILAN) 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 12/02/2014NUMARASI : 2013/208-2014/44Taraflar arasında görülen davada Bakırköy (Kapatılan) 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/02/2014 tarih ve 2013/208-2014/44 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette %30 paya sahip kurucu ortak olduğunu, müvekkilinin fiilen çalışmasını sonlandırması nedeniyle şirketin yönetiminin ortaklardan T. A.’a kaldığını, müvekkiline şirketin faaliyetleri, gelir ve gider durumu gibi hususlarda hiçbir bilgi verilmediği gibi, müvekkiline ait kar paylarının da ödenmediğini, davalı şirket müdürü ve ortağı T.A.'ın şirket ile rekabet yasağına aykırı harekette bulunduğunu, ortaklar arasında uzun süren husumet ve anlaşmazlık çıktığını ileri sürerek, davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, tasfiye süresince davalı şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, şirketin sigorta ve maliyeye borçlarının bulunduğunu, davacının şirket için hiç bir çaba göstermediğini, tasfiyesi istenen şirketin zaten iflas durumunda olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirket ortaklarının kardeş oldukları, şirket ortağı ve müdürü T.A.'ın aynı kolda faaliyet gösteren başka bir yeri açtığı, bu sebeple kardeşler arasında geçimsizlik çıktığı, şirket müdürü olan Turhan'ın şirkete ait demirbaş ve teçhizatları satın aldığı, şirkete ait araçların ve demirbaşların kurulan yeni iş yerinde kullanıldığı, şirketin iflas derecesinde borca batık olduğu ve fiilen faaliyette olmadığının davalının da kabulünde olduğu, ortaklık amacının gerçekleşmesi olanağının kalmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, limited şirketin haklı sebeple fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, mahkemece ortaklık amacının gerçekleşmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Haklı sebep, kanunda tanımlanmamıştır. Somut olayın özelliğine göre hakim haklı sebebin varlığını takdir edecektir. Haklı sebep, şirketin devam etmesini çekilmez bir hale getiren veya şirket ilişkisini sona erdirmeyi gerektiren herhangi bir olgudur. Objektif veya subjektif bir neden olabilir. Bir ortağın haklı sebeplerle şirketin fesih ve tasfiyesini isteyebilmesi için fesih ve tasfiyeyi gerektiren olaylarda kendi kusurunun bulunmaması gerekmektedir.Somut uyuşmazlıkta ise davalı şirket, üç ortaklı bir şirket olup davacı, şirketin ortağı ve müdürü olan T. A. şirketi iyi yönetmediği ve rekabet yasağına aykırı davrandığını ileri sürmüştür. Ancak davacı ortağın iddiaları, şirket müdürünün sorumluluğu ya da müdürün azline ilişkin olup, şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı sebep oluşturmaz. Bu durum karşısında mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 20.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.