Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15983 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9072 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 17/12/2013NUMARASI : 2013/155-2013/731Taraflar arasında görülen davada Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17/12/2013 tarih ve 2013/155-2013/731 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalının, işletmiş olduğu www.ş..com.tr web sitesinde müvekkili hakkında haksız, gerçek dışı, göndericisi belli olmayan, karalayıcı yorumlar yayınlayarak müvekkilini zarara uğratmak istediğini ve haksız rekabet yaptığını iddia ederek, haksız rekabetin men'ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, sitenin şikayet ve yorumlara taraf olmayıp, yalnızca insanların görüşlerini paylaştıkları bir platform olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; davacının ilk kez 27.9.2010 tarihinde davalıdan şikayetçi kimlik bilgilerini talep ettiği, davalı tarafından talep uyarınca kimlik bilgilerinin verildiği, takiben 18.10.2010 tarihinde şikayetçi kimlik bilgilerinin davalıya verildiği, davacı tarafından dava öncesinde şikayetçi kimlik bilgilerinin talep üzerine davacıya verilmediğinin kanıtlanamadığı, dayanılan maddi olgunun niteliğine göre davacının tanık dinletme talebinin yerinde görülmediği, bu nedenle TTK'nın 60. maddesi koşullarının somut olayda gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava; haksız rekabetin tespiti ve men'i istemine ilişkindir.1-Mahkemece daha önce verilen karar Dairemizin 17.12.2012 tarih 2011/14366 esas, 2012/21009 karar sayılı ilamıyla "Dava konusu olayda yazı sahibinin kim olduğu sorulmasına rağmen davalı tarafça bildirilmemiştir." şeklindeki tespiti de içerir biçimde bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmuştur. Uyulan bozma ilamına karşın, toplanan deliller uyarınca dava öncesinde yazı sahiplerinin kimlik bilgilerinin talep üzerine davacıya verilmediğinin kanıtlanamadığı, dava sonrasında yapılan talepler uyarınca yazı sahiplerinin kimlik bilgilerinin davacıya iletildiği belirtilerek bozma ilamında yer alan tespitle çelişir gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Bozma öncesinde dosya kapsamında yer alan belgeler söz konusu tespiti yapmaya elverişli olmadığından bozma ilamında yer alan bu tespitin maddi hatadan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle bozma ilamına uyulmakla ilamda yer alan bu tespit davacı yönünden usuli kazanılmış hakka sebebiyet vermez. Ancak, davacı vekili dava öncesinde yazı sahiplerinin kimlik bilgilerinin davalıya sorulduğu ve davalı tarafından kimlik bilgilerinin bildirilmediği iddiasını ispat için delil listesinde yer alan tanıklarını dinletmek istemiş mahkemece bu istek yazılı gerekçeyle reddedilmiştir. Davacının bu iddiasını tanıkla da ispat edebileceği gözetilerek davacı tanıklarının beyanları alınıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.Ayrıca, davacı dava dilekçesinde davalının sorumlusu olduğu sitede müvekkili hakkında olumsuz yorumlar yazan kişilerin kimlik bilgilerinin talep edilmesine karşın tarafına bildirilmemesinin yanı sıra bahsi geçen yorumların doğruluğu araştırılıp belli bir denetimden geçirilmeden yayınlanmasının ve bu yorumlara cevap hakkını kısıtlayan üyelik sisteminin de haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürmüştür. Mahkemece davacının bu taleplerine ilişkin değerlendirme yapılmaksızın hüküm tesisi de doğru görülmemiştir.2-Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA,(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.