MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/02/2014NUMARASI : 2013/63-2014/24Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12.02.2014 tarih ve 2013/63-2014/24 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkiliyle davalı şirket arasında 08.01.2007 tarihinde “İşletme Lisans Antlaşması” imzalandığını, bu çerçevede müvekkilinin İstanbul/Tarabya ve Bahçeşehir lokasyonlarında bulunan restoranların “L.C.” adı altında işletme lisansını elde ettiğini, her iki restorana ait lisans sözleşmelerinin müvekkilince noter marifetiyle gönderilen 21.05.2009 tarihli ihtarnameler ile feshedildiğini, sözleşmenin feshi sonrasında sözleşme gereğince davalıya verilen 60.000,00 Euro tutarlı teminat mektubunun davalı tarafından paraya çevrildiğini, teminat mektubunun paraya çevrilmesi sonrasında müvekkilinin cari hesabında hiçbir borcu kalmadığı halde teminat mektubundan geriye kalan 14.597,06 TL'nin müvekkiline iade edilmediğini, bu hususta Küçükçekmece 3. İcra Müdürlüğü'nün 2009/10045 Esas sayılı dosyasında yapılan takibin de davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın % 40'ından aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra ve inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin lisans anlaşmaları çerçevesinde davacıdan fatura ve cari hesaplardan, cezai şart alacağından ve işyerlerinin tahliye edilmemesinden kaynaklı alacaklarının bulunması nedeniyle açılan davanın yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının taraflar arasında imzalanan lisans sözleşmelerini feshi hususunda haklı olduğu, davalının mecurların tahliye edilmediği iddiasının sözleşme ve dürüstlük kuralları çerçevesinde yerinde olmadığı, bu nedenle davacının fesih sonrasında kira bedelleri ve cezai şarttan kaynaklı borcunun bulunmadığı, davacının inşa ve tefrişat masrafları nedeniyle alacaklı olduğu, davalı tarafça reklam ve pazarlama hizmetlerinin yerine getirilmediği, bunlar için alınan ücretler bakımından zenginleştiği, davanın dayanağı icra takimbinde alacağın kaynağı olarak cari hesabın gösterilmesi de dikkate alınarak icra takibinin haklı olduğu gerekçesiyle davalının Küçükçekmece 3. İcra Müdürlüğü'nün 2009/10045 Esas sayılı dosyasına yönelik itirazının iptaline 14.597,06 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, alacağa takip tarihinden itibaren % 20 oranını geçmemek üzere avans faizinin işletilmesine, alacak likit bulunmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenmekte olup göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir (HMK'nın 1. maddesi). Bir uyuşmazlığın Franchise Sözleşmesi'nden kaynaklanmış olması davanın fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerinde görülmesi için yeterli değildir. Somut olayda; taraflar arasında akdedilen franchise sözleşmesinin feshi sonrasında davalı tarafından paraya çevrilen teminat mektubundan bakiye kalan kesimin cari hesap ilişkisi dayanak gösterilerek talep edildiği, 5846 sayılı Yasa hükümlerinden kaynaklı bir hak veya tescilli bir sınai hak hususunda taraflar arasında bir ihtilafın bulunmadığı anlaşılmakta olup, bu nedenle uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde ve genel mahkemelerce çözümlenmesi gerektiği gözetilmeksizin işin esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.2-Bozma sebep ve şekline göre taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 20.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.