MAHKEMESİ : SİVAS 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/11/2013NUMARASI : 2011/592-2013/489Taraflar arasında görülen davada Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19.11.2013 tarih ve 2011/592-2013/489 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin araçlarına ait trafik sigortasının yapılması için ihale açtığını, bu ihale sonucu ihaleyi Ö.H. isimli dava dışı kişinin kazandığını ve bu kişi tarafından yapılan poliçe bedellerinin ödendiğini, ancak dava dışı kişinin poliçeleri davalıya yaptırdığı için davalının müvekkiline icra takibi başlattığını söz konusu icra takibinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, ihaleyi alan Ö.H.'nun sigorta poliçelerini davalıya düzenlettirdiğini, ancak poliçeleri dava dışı kişi ibraz ettiği için bedellerinin bu kişiye ödendiğini ve ibra edildiğini ileri sürerek Sivas 1. İcra Müdürlüğü'nün 2010/7601 sayılı dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının, ihaleyi alan Ö.H.na tanzim edilen poliçe bedellerini ödediği, bedeli ödenen poliçelerin makbuz hükmünde olduğu, Ö. H.'nun davalı Y.. A.. acenteliğinden seri numaralı boş poliçeleri alıp, 9320 acente kodu ile trafik sigortalarını yaptığı, tali acentelerin zorunlu sigortalarda poliçe, zeyilname ve tecditnameleri tanzim ve imzaya, bunları sigortalıya vermeye ve primlerini tahsile yetkili olduğu, gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulü ile, davacının Sivas 1. İcra Müdürlüğü'nün 2010/7601 Esas sayılı takip dosyasında takip alacaklısı davalıya 18.040,30 TL asıl alacak 1.117,94 TL işlemiş faiz yönünden borçlu bulunmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 18.040,30 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki (2) nolu bent, davacı vekilinin aşağıdaki (3) nolu bent dışındaki dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Davalı Y.. A.. dava konusu poliçeleri kendisinin düzenlemesine rağmen bedelinin kendisine ödenmemesi nedeniyle takip başlatmış olup, İİK'nın 72. maddesi gereğince, ancak icra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılan alacaklı aleyhine kötüniyet tazminatı verileceğinden ve ihaleyi alan Ömer Hacıoğlu ile işbirliği yaptığına dair bir delil de mevcut olmayıp davalının kötü niyetli olduğu davacı tarafından ispatlanamamış olduğundan, kötü niyet tazminatının reddi gerekirken kabulü hatalı olmuş, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.3-Davacı vekilinin temyiz itirazına gelince, dava, sigorta poliçesi prim alacağının bulunmadığına yönelik menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı tarafça icra takibine konu alacak tutarı 18.819,82 TL asıl alacak, 1.355 TL işlemiş faiz olmak üzere 20.174,82 TL olup davacı bu bedel kadar borcunun bulunmadığını iddia etmiştir. Mahkemece de davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve reddedilen kısım için davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.320 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Ancak karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 12. maddesine göre, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.666,66 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Bu durumda mahkemece reddedilen miktar itibariyle tarifenin bu hükmü uyarınca vekalet ücreti takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davacı ve davalı vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 20.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.