MAHKEMESİ : İSTANBUL(KAPATILAN) 25. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 20/02/2013NUMARASI : 2011/232-2013/43Taraflar arasında görülen davada İstanbul(Kapatılan) 25. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20/02/2013 tarih ve 2011/232-2013/43 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirkete ait fore kazık makinesinin davalı nezdinde makine kırılması sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, makinenin müvekkiline ait inşaat şantiyesinde çalışırken piston cıvatalarının kopması sonucu toprak ile temas etmeyen K. B. isimli parçasının koparak makinenin açtığı çukura düştüğünü, makinenin bu parçasının rutin çalışma sırasında toprak ve zemin ile temas etmediğini, hasarın davalıya ihbarı üzerine yapılan ekspertiz çalışması neticesinde teminat dahilinde olduğu kabul edilen parçalar için 49.717,51 TL ödeme yapıldığını, K.B. ve K. B.G.isimli parçaların hasarının poliçe özel şartları gereği teminat dışı olduğu gerekçesiyle ödeme yapılmadığını, ancak oluşan hasarın teminat dahilinde olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile K. B. ve K. B. G. isimli parçaların 62.800,00 Euro+KDV bedelinin şimdilik 10.000,00 TL'sinin davalıdan dava tarihi itibariyle faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, 14/12/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam 115.652,13 TL'nin tahsilini istemiştir.Davalı vekili, dava konusu hasarın poliçe özel şartlarının Y. A. Ç. İ.başlığını taşıyan klozunun “makine yer üstünde olsa bile eğer varsa toprak altında kalan parçaları ile delici ve kırıcı uçlarında meydana gelen hasarlar teminat dışıdır” hükmü uyarınca teminat dışı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiş ve ıslah edilen kısmın zamanaşımına uğradığını bildirmiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu iş makinesinin K.B. isimli parçasının çalışırken toprak ile temas etmediği ve toprağın altında kalan bir parça olmadığı, çalışma esnasında cıvataların kopması sonucu makinenin açtığı çukura düştüğü ve bu şekilde hasara uğradığı, dava tarihi ve ıslah tarihi nazara alındığında 6102 ve 6103 sayılı Yasalardaki düzenlemeler çerçevesinde 6762 sayılı TTK hükümlerinin uygulanması gerektiği, 6762 sayılı TTK’nun 1268. maddesi uyarınca zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğu, 01.09.2010 tarihinde meydana gelen hasarın aynı gün sigorta şirketine ihbar edildiği, ekspertiz raporunun 24.09.2010 tarihinde düzenlendiği, davacının 10.11.2010 tarihli dilekçesi ile talep ettiği tazminatın davalı sigorta şirketinin 22.11.2010 tarihli yazısı ile reddedildiği, ıslah tarihi olan 14.12.2012 tarihi itibariyle ıslaha konu miktarın zamanaşımına uğradığı, işbu davanın HMK’nun 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası niteliğinde olmadığı, anılan maddede alacağın miktarının ya da değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin kendisinden beklenemeyeceği ya da imkansız olduğu hallerde belirsiz alacak davasının gündeme gelebileceği belirtilmiş olmakla, davaya konu hasar miktarının ekspertiz raporunda teminat dışında olan parçalar ( K. B. ) olarak 93.406,43 TL olarak belirlendiği, makinenin rayiç değerinin rizikonun gerçekleştiği tarih itibarı ile basit bir araştırma ile tespiti de mümkün bulunduğundan davanın belirsiz alacak davası olarak kabul edilemeyeceği, davanın açıldığı tarih itibarı ile yürürlükte bulunan HUMK'daki düzenleme çerçevesinde kısmi dava olarak açıldığı ve ıslah yoluyla arttırılan kısmın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ıslahla arttırılan kısmın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, dava makine kırılması sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Poliçe özel şartlarının “Y.A. Ç. İ.” başlığını taşıyan klozu “makine yer üstünde olsa bile eğer varsa toprak altında kalan parçaları ile delici ve kırıcı uçlarında meydana gelen hasarlar teminat dışıdır” hükmünü içermektedir. Davalı taraf anılan bu hüküm uyarınca hasarın teminat dışı olduğunu savunmuştur. Ekspertiz raporunda dava konusu makinenin çalışması ve parçaları hakkında bilgi verildikten sonra “operatörün çukur açma işlemini tamamlamasından sonra kelly grubunu yukarıya doğru çekmeye başladığı sırada delici grubun tamamen çukurdan çıkması beklenmeden makinenin geriye doğru hareket ettirildiği ve kazıcı uçların çukurun karşı cephesine çarptığı, bu sırada harekete devam edilince kelly’i üstten tutan pistonun cıvatalarının bu eğilme zorlamasına dayanamayıp koptuğu ve kelly grubunun çukurun içine düştüğü belirtilerek” dava konusu parçanın anılan kloz uyarınca teminat dışı olduğu bildirilmiştir. Davacı vekili ise, dava dilekçesinde dava konusu makinenin müvekkiline ait inşaat şantiyesinde çalışırken piston cıvatalarının kopması sonucu toprak ile temas etmeyen Kelly Bar isimli parçasının koparak makinenin açtığı çukura düştüğünü, makinenin bu parçasının rutin çalışma sırasında toprak ve zemin ile temas etmediğinden oluşan hasarın teminat dahilinde olduğunu iddia etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise “dava konusu kelly barın, poliçe özel şartında belirtildiği gibi toprak altında kalarak hasara uğramadığı, iş makinesi açık arazide çalışırken hareketini sağlayan pistonun cıvatalarının kopması sonucu çukura sıkıştığı, (çukur toprak altı değildir) hasarlanmadığı, hasar/zararın yer üstünde gerçekleştiği, sigortalı makine yer üstünde olduğu gibi hasara konu parçaların da toprak altında olmadığı, çalışma sırasında makine üzerinden düşen parçaların kazılan fore çukuruna düştüğü bu nedenle hasarın teminat dahilinde olduğu” bildirilmiştir. Davalı vekili 25.12.2012 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı hasarın teminat dışı olduğu yönünde ciddi itirazlar ileri sürerek, teknik üniversitede görevli öğretim üyelerinden oluşan bir heyetten yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı ileri sürdüğü ciddi itirazları karşılayacak ek rapor alınması, gerektiğinde yeni bir heyetten rapor alınması ve oluşacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken davalı vekilinin rapora karşı ileri sürdüğü itirazlar karşılanmadan eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 17.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.