MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 27/11/2012NUMARASI : 2010/559-2012/518Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/11/2012 tarih ve 2010/559-2012/518 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 10/10/2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. A. E. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkiline nakliyat emtia poliçesiyle sigortalı sakız aromasının Hollanda/İstanbul arası taşınması işini davalıların üstlendiğini, araçtan tahliye sırasında 3 varilde darbe, deformasyon tespit edildiğini, sigortalının zararının karşılandığını, davalıların yapılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini, icra inkar tazminatını tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, CMR 17/4. maddesi uyarınca hasardan sorumlu olmadıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, hasarın hatalı ambalajlamadan kaynaklandığı, CMR 17/4-c maddesi uyarınca taşıyıcıların sorumlu olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, nakliyat emtia poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Davacı nezdinde sigortalı emtia, davalılar tarafından Hollanda/İstanbul arası taşınmış olup, bu taşıma CMR hükümlerine tabidir. CMR hükümlerine tabi olan taşımalarda, taşıyıcının taşıdığı malları alıcısına tam ve sağlam olarak teslim etmek zorunluluğu mevcut olup, meydana gelen eksilmeler ve hasarlardan sorumluluğu esastır. Ancak anılan konvansiyonun 17/4-c maddesinde, yükün gönderici, alıcı veya bunların adına hareket eden kişiler tarafından alınması, yüklenmesi, istiflenmesi veya boşaltılması özel risk durumu olarak kabul edilmiş, hasar veya kaybın anılan nedenlerden kaynaklanması halinde taşıyıcının sorumlu olmayacağı hükme bağlanmıştır. Fakat, yükleme gönderene veya başkasına ait olsa bile taşıyıcının, malın sağlam ve tam olarak teslimi zorunluluğu çerçevesinde gerek istiflenmesi gerekse ambalaj itibariyle taşımaya uygunluğu noktasında denetleme görevi mevcuttur. İstiflenme ile emtianın veya ambalaj içinde bulunan emtianın araç içine taşımaya uygun doğru yerleştirilmesi itibariyle bu sorumluluk, ileri bir noktadır. Ancak, ambalaj açısından denetim ve gözetim görevi daha sınırlıdır. Ambalaj itibariyle taşımaya uygunluk genel görünüş itibariyle yapılacaktır. Şayet hasar, salt emtianın ambalaj içine doğru ve sağlam yerleştirilmemesinden kaynaklanmış ise ambalaj içini kontrol imkanı olmayan hallerde taşıyıcının bir sorumluluğunun olmayacağı kuşkusuzdur. Somut olayda, mahkemece hasarın hatalı ambalajlamadan kaynaklandığı, CMR 17/4-c maddesi uyarınca davalı taşıyıcıların sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dosyada mevcut ekspertiz raporunda, davacı vekilinin beyan dilekçelerinde ve bilirkişi raporunda hasarın sırf ambalaj hatasından kaynaklanmadığı, yükleme ve istiflemede de hata bulunduğu belirtildiği gibi, davacı vekili bilirkişi raporuna karşı verdiği dilekçede sıvı sakız aromasının ambalajlanması konusunda bilirkişilerin uzmanlığı olmadığı konusunda itirazda bulunduğu halde, anılan hususlar üzerinde durulmadan karar verilmiştir. Bu itibarla, mahkemece içinde sıvı gıda ambalajlaması konusunda uzman kişinin de bulunduğu bilirkişi heyetinden rapor alınarak, hasarın ambalaj hatasından mı yoksa istif ve yükleme hatasından mı kaynaklandığı belirlenip, davalı taşıyıcıların yüke nezaretten kaynaklanan denetim ve gözetim görevi nazara alınarak, neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.