Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1574 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 576 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13/03/2014 tarih ve 2012/392-2014/104 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalının Elektronik Cihaz Sigorta Poliçesi ile sigortaladığı emtianın arızası nedeniyle parça değişiminin yapıldığını, "hasarın teminat dışı" olduğu gerekçesiyle hasar taleplerinin reddedildiğini, ancak hasarın voltaj dalgalanmasından meydana gelmiş olmasının muhtemel olduğu yönünde hasar tespit raporunun düzenlendiğini, poliçede elektriksel sebeplere bağlı hasarların teminat altına alındığı gerekçesiyle 9.632,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, poliçede sigortalı olarak ....'nin gösterildiğini, hasarlandığı iddia olunan lazerin teminat kapsamında kalmadığını, elektriksel sebeplerin ancak voltaj düzenleyicisinin bulunması halinde teminata dahil edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava dosyasında hasarın teminat dışı kalan hallerden biri sonucu oluştuğunu ortaya koyan hiçbir teknik bilgi ve tespit bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 8.668,80 TL'nin 13.08.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari (avans) faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava, sigortalı emtiada meydana gelen hasarın sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir. Davalı, poliçede sigortalı olarak dava dışı ....'nun gösterildiğini, davacının dava ehliyetinin bulunmadığını savunmuş, davacı ise kira akdi ile zilyedliğini aldığı makinenin bilahare mülkiyetinin de kendisine devredildiğini ileri sürerek dava ehliyetine sahip olduğunu iddia etmiş olup dosyaya sigortalı makinenin mülkiyetinin devredildiğine ilişkin bir belge ibraz edilmemiştir. Davacı tarafından dosyaya sunulan poliçenin suret olduğu, poliçede sigortalı olarak ....'nun gösterildiği, davacının ise sigorta ettiren olduğu anlaşılmaktadır. Poliçenin tanzim edildiği tarih itibari ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 1446/2. maddesinde sigorta ettirenin sigortalının muvafakati olmaksızın, ödenecek paraları almaya ve sigortalının haklarını devretmeye ancak poliçe elinde bulunduğu takdirde salahiyetli olduğu belirtilmiştir. O halde, mahkemece davacının sigorta poliçesini elinde bulundurup bulundurmadığı, sigortalı emtianın davacıya devredilip devredilmediği veya sigortalının sigorta bedelinin davacıya ödenmesi yönünde muvafakati olup olmadığı hususları üzerinde durularak, davacının aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı değerlendirilmek suretiyle karar vermek gerekirken, bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.