MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/06/2012NUMARASI : 2010/829-2012/346Taraflar arasında görülen davada Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06.06.2012 tarih ve 2010/829-2012/346 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 14.10.2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. S.. U.. ile davalı vekili Av. H.. Ç.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile davalının hekim olduklarını ve 01/09/2009 tarihinde aralarında ortaklık sözleşmesi imzalayarak K.Sağlık Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri Tic. Ltd. Şti'yi kurduklarını, şirketin %50’şer payla kurulduğunu, müvekkilinin davalıya sözleşme uyarınca 100.000 TL ödeme yaptığını, taraflar arasında yapılan bu sözleşmenin Bakırköy 18. Noterliği'nin 24/02/2010 tarih ve 03311 yevmiye sayılı ihtarı ile feshedildiğini, ayrıca kurulan ortaklık hissesinin ticaret sicil memurluğuna tescil ettirilmediğini, işlemlerin resmileştirilmediğini, müvekkili tarafından davalıya ödenen hisse bedelinin geri ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğü'nün 2010/7787 Esas sayılı dosyası takibe başlanıldığını ancak davalının takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu ileri sürerek davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına ve davalının % 40'tan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davalının davacıya borçlu olduğuna dair yeterli delil dosyaya sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, limited şirket ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine olan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davalının davacıya borçlu olduğuna dair yeterli delil dosyaya sunulmadığı ve takibin devamının gerektiğine mahkemece yeterli kanaat gelmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dosyada “ortaklık için ödenmiştir” şerhini havi 6 adet banka dekontu ile davalı vekilinin 02.04.2012 tarihli dilekçesinde yer alan sözleşmede kararlaştırılan 100.000 TL bedelin müvekkili davalıya ödendiğine dair beyanı ve pay devrinin mülga 6762 sayılı TTK'nın 520. maddesi uyarınca geçerli şekilde yapılmadığı hususları dikkate alındığında taraflar arasında akdedilen 01.09.2009 tarihli ortaklık sözleşmesinde yer alan davacı tarafından ödenmesi öngörülen 100.000 TL'nin davacı tarafından ödendiğinin kabulü gerekirken, yazılı şekilde davanın ispat edilemediğinden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 16.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.