MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/11/2011 tarih ve 2009/329-2011/458 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı Banka vekili ile davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkillerinin davalı Banka'nın internet bankacılığı hizmetinden yararlandığını, 31/01/2008 tarihinde müvekkilinin davalı Banka nezdindeki hesabından bilgisi dışında toplam 15.100,00 TL tutarındaki paranın tanımadığı ... hesabına havale edildiğini, bu paranın ödenmesi için bankaya başvurulmasına rağmen müvekkiline ödeme yapılmadığını, davalı Banka'nın objektif özen yükümlülüğünü yerine getirmemesinden, müvekkilinin hattını iptal edip yedek hat veren, gerekli araştırmayı yapmayan davalı .... ’nin ve bayi olan bu şirketten dolayı da diğer davalı şirketin de müvekkilinin uğradığı zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, 15.100,00 TL’nın ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı Banka vekili, zararın davacı tarafından gerekli güvenlik önlemlerinin alınmamasından dolayı oluştuğunu, bu nedenle müvekkili bankanın sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Diğer davalı ... vekili ve davalı .... temsilcisi davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.Mahkemece, dosya kapsamına, toplanan delillere ve düzenlenen raporuna göre, davalıların davacının uğramış oldukları zarardan dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle, davanın kabulü ile 15.100,00 TL’nın avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı banka ve davalı ... vekilleri ayrı ayrı temyiz etmişlerdir.1) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ...'nın tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2) Dava, davalı Banka nezdinde açılmış olan davacıya ait hesaptaki paranın davacının bilgisi ve izni dışında internet yolu ile yapılan işlem sonucu çekilmesi suretiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Bankalar, kendilerine yatırılan paraları mudilere istendiğinde veya belli bir vadede ayni veya misli olarak iade etmekle yükümlüdür (4491 sayılı Yasa ile değişik 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 10/4 ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 61. maddesi). Bu tanımlamaya göre mevduat, ödünç ile usulsüz tevdi sözleşmelerinin niteliklerini taşıyan kendine özgü bir sözleşmedir. Borçlar Kanunu’nun 306 ve 307 nci maddeleri uyarınca ödünç alan akdin sonunda ödünç verilen parayı eğer kararlaştırılmışsa faizi ile iadeye mecburdur. Aynı Yasa’nın 472/1. maddesi uyarınca usulsüz tevdide paranın nef’i ve hasarı mutlak şekilde saklayana geçtiği için ayrıca açıklamaya gerek kalmadan saklayan bu parayı kendi yararına kullanabilir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, usulsüz işlemle çekilen paralar aslında doğrudan doğruya bankanın zararı niteliğinde olup, mevduat sahibinin bankaya karşı alacağı aynen devam etmektedir. Usulsüz işlemlerin gerçekleşmesinde ispatlandığı takdirde mevduat sahibinin kusurundan söz edilebilir ve banka bu kusur oranı üzerinden hesap sahibinin alacağından mahsup talebinde bulunabilir.Somut olaya gelindiğinde, usulsüz işlemin gerçekleşmesinde davalı ... ’nin sim kart değişikliğinde gerekli kontrolleri yapmayarak onay şifresinin 3. kişiler eline geçmesinden dolayı sorumlu tutulmak suretiyle kusurlu olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ancak, davacı ile bu davalı arasında internet bankacılığı ile ilgili bir sözleşme olmadığı gibi, dava konusu iddia edilen zarar, aslında diğer davalı Banka'nın zararıdır. Davacının alacağı, davalı Banka açısından aynen devam etmektedir. Davacı talebini, akidi davalı Banka'ya yöneltmelidir. Şayet usulsüz işlemde davalı ... ’nin bir kusuru mevcut ise, bu hususu ileri sürme hakkı, mevduatı saklamakla yükümlü, bu davalının eylemi ile zarar gördüğünü ileri süren davalı Banka'ya aittir. Bu durum karşısında, davacının açtığı davada davalı ... ’ye husumet düşmeyeceği dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın davalı ... yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...'nın temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ’nin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 808.25 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı Banka'dan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı ... ’ye iadesine, 24.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.