Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1555 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3869 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : KONYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 29/12/2011NUMARASI : 2011/69-2011/652Taraflar arasında görülen davada Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/12/2011 tarih ve 2011/69-2011/652 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 24.01.2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacılar vekili Av. B.. Ö.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, Almanya Nürnberg-Fürth Eyalet (Asliye Hukuk) Mahkemesi tarafından verilen 18.04.2008 tarih 3 O 4304/06 numaralı kararın kesinleştiğini ileri sürerek, bu kararın ve masraf tespit kararının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, 5718 sayılı MÖHUK'nın 54. maddesinde düzenlenen tenfiz şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir. Davaya konu tenfizi istenen Nürnberg-Fürth Eyalet (Asliye Hukuk) Mahkemesi’nin kararında, kararın kesinleşme tarihinin 03.06.2008 olduğu yazılı ise de dosyaya sunulan tebliğe ilişkin belgelerden kararın Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü aracılığı ile 06.05.2009 tarihinde davalı vekili Av. O. P.’na tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Ancak, kararın adı geçen davalı vekiline tebliğinden sonraki bir tarihe ilişkin kesinleşme şerhi karar üzerinde bulunmamaktadır. Bu itibarla, mahkemece davaya konu kararın diplomatik yolla davalıya tebliğ edildiği tarihten sonrası için yasal yollara başvurulup başvurulmadığı, dolayısı ile kararın kesinleşip kesinleşmediğinin tesbiti ile oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. Kabule göre de, Dairemizce tenfiz davaları nitelikleri itibariyle eda davası değil, tespit davası mahiyetinde kabul edilmesi nedeniyle maktu harca ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nisbi harca ve vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarda (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no'lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.