Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15547 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13880 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 29/11/2012NUMARASI : 2010/672-2012/1430Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29/11/2012 tarih ve 2010/672-2012/1430 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 14.10.2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. L. G. ile davalı vekili Av. O.. İ.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalı ait gemilerin tekne sigorta poliçeleri uyarınca müvekkili nezdinde sigorta edildiğini, prim borcunun ödenmediğini, akdin feshi ihbarı sonrası oluşan prim alacağının tahsili için yapılan icra takibinin itirazla durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davaya yanıt vermemiştir.Mahkemece, iddia, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, TTK'nın 1295/3 ve 1295/1. maddeleri uyarınca primin ilk taksitinin ödenmesinin poliçenin teslimi karşılığında muaccel olacağı ve poliçe düzenlenmemiş olsa bile primin muaccel hale geleceğinin öngörüldüğü, davacı beyanlarının dolaylı ikrar olduğu, davacı defter ve kayıtlarının lehine delil teşkil ettiği, davalının defter ve kayıtlarının ibraz etmediği, inkar yolunu seçtiği, itiraz dilekçesinde bir delil sunmadığı, davacının davasında haklı bulunduğu gerekçesiyle davasının kabulüne, davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve alacak likit olduğundan takibe konu alacağın %40'ı oranında inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan prim alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı sigorta şirketi vekili, davalıya ait dört ayrı geminin tekne sigorta poliçeleriyle sigorta örtüsüne alındığını, primlerin ödenmemesi nedeniyle sözleşmelerin feshedildiğini, fesih tarihine kadar ödenmeyen prim alacağının tahsili için icra takibi başlattığını ve bu takibin itirazla durduğunu ileri sürmüştür. Davalı, davaya yanıt vermemiş, bilirkişi raporuna itirazında da taraflar arasında geçerli şekilde sözleşme kurulmadığını savunmuştur. Sigorta sözleşmesinin kurulması için belli bir şekil şartı bulunmamaktadır. Sözlü olarak da sigorta sözleşmesinin tesisi mümkündür. Poliçe düzenlenmesi, geçerlilik şartı değildir. Somut olayda davalı, davaya cevap vermemiştir. O halde, davayı inkar etmiş sayılmalıdır. Esasen, bilirkişi raporuna itirazında da geçerli şekilde sigorta sözleşmesinin kurulmadığını belirtmiştir. Uyuşmazlığın çözülmesi için öncelikle taraflar arasında geçerli şekilde sigorta sözleşmesinin kurulup kurulmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. O halde, taraflar arasında sigorta sözleşmesinin bulunduğunu ileri süren davacı taraf, sözleşmenin varlığını ispat etmek durumundadır. Bu durum karşısında, davalı tarafın sigorta sözleşmesinin varlığını inkar ettiği, davacının taraflar arasında geçerli şekilde sigorta sözleşmesi akdedildiğini ispat etmekle yükümlü bulunduğu dikkate alınıp, taraf kanıtlarının buna göre değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.